Kitap Salı ( Ne Kadar Okuyamamışım :)

Mayıs 25, 2021

Bir ay olmuş okuduğum kitapları anlatmayalı. Ve fakat gayet mantıklı bir nedenim var. Pek okuyamadım kitap :)

Bir aydır akşamları duolingodan fransızcamı  hatırlamaya çalışmakla geçmiş. Tek bir sıfattı öğrenmek için dört tane kelime ezberlemek gerekince bayağı meşakkatli bir iş oluyor bu tabi.  Onun yanında bir de oyun oynadım durdum. 

Neyse sonunda elimde sürünen kitapları bitirebildim.


Bir çok genel kültür bilgisi içeren İcat Çıkarma'yı okumam neden bu kadar uzun sürdü bilmiyorum. 

Son derece akıcı bir dille, keyifli bir anlatımla yazılmış, su gibi okunan bir kitap. Bilimden, sinemaya bir çok konudan bahsediyor. Gişede iş yapmaz diye düşünülen filmleri görünce insan gülümsüyor. Kitaplar, müzisyenler, bilimadamları. Hepsi var. Güzel bir genel kültür kaynağı.



İçimde Ölen Biri Var,  blog arkadaşlarımızdan Tolga'nın kitabı. Kitap fuarına gittiğim gün onun da orada olacağını öğrenince uğramıştım standına.

Tolga'nın yazılarını seviyorum. Kitabındaki bir çok cümleyi de çok sevdim. Beni rahatsız eden şey kitaptaki herkesin bana Başkomiser Nevzat'ın ekibini hatırlatmasıydı. Bilemiyorum belki gönderme vardı da ben anlamamışımdır, zira pek kafam basmıyor öyle şeylere. Bu kadar bire bir olmasının bir manası vardır diye düşünmekle birlikte bulabildiğimi söyleyemeyeceğim. 


Ölmemiştim ben daha, içimde ölen birileri vardı ama dirilmeye meyilli devrimci duygularım da yok değildi.

Zamanla aram hep kötü olmuştur. Kötü dediysem bir düşmanlık gibi değil bu. O beni yakalamak için, ben ondan kaçabilmek için uzunca yıllar didindik durduk. Sonra haliyle yorulduk. Niye böyle bir şey yaptım, beni buna iten neydi hiç düşünmedim. Belki düşünebilseydim  aldığım nefesin hesabını vermekten usanabilirdim.

İç sesiniz bir ayna görevi üstlenir o zaman. Kelimeler cümleyi doğurur, cümleler karşısında görmeyi isteyeceği kişiyi görür. Oluşan cümlenin yansıması bu aşamada kritiktir. Olası bir durum bütün birikmişliği bir cam kesiğine dönüştürüp sizi yok edebilir.

Cümleler cümleleri doğururdu. Ve her cümle bir sonraki cümleye de doğrudan bağlantılıydı. O yüzden kuracağım firari bir cümlenin peşinden koşmaktansa beklemeyi yeğledim.

"Bunlar"  dedim , " hayatı güzelleştirmek yerine kafalarını güzelleştiritorlar, ne acı...  "

Bazen çevrendeki gereksiz kalabalık sana yalnızlığını en iyi anlatandır.



Şu anda daha önce okumuş olduğum bir kitaba gömüldüm yeniden. Onu da çok anlayabilememiştim, belki bu sefer çözerim. 

Sahilde Kafka. Okuma şenliğinde Gençlik ile ilgili kitap ararken bilimum olay eşliğinde bu kitap çıktı ortaya. Altı sene olmuş okuyalı. Bir çocuğun evden kaçıp bir kütüphanede kalması dışında hiçbişeyi hatırlamadığımdan yeniden aldım elime :)

Ne kadar uzağa gidersen git, buradan gerçek anlamda kaçabilir misin?  Anlayamadığım tarafı bu işte. Mesafenin uzaklığına pek güvenmesen iyi olur.

Artık özgür olduğumu düşünüyordum. Gözlerimi kapatıp yalnızca ne kadar özgür olduğumu düşündüm. Oysa özgür olmanın ne anlam ifade ettiğini,  henüz tam anlayabilmiş değildim. Anlayabildiğim tek şey artık yalnız olduğumdu. Yalnız ve bilmediğim bir yerde.  Pusulasını ve haritasını kaybetmiş bir gezgin gibi. Özgür olmanın anlamı bu muydu acaba?  

Yüz yıl sonra, büyük olasılıkla buradaki insanlar (ben de dahil)  yeryüzünden silinmiş, toprağa ya da küle dönüşmüş olacak. Böyle düşünmek tuhafıma gidiyordu.. Önümde olan her şey bir serap gibi gelmeye başlıyordu. Sanki rüzgâra kapılıp her an savrulup gidecek gibi. Ellerimi açarak dikkatlice baktım. Şu annyaptığım işin bir amacı var mıydı acaba?  Neden yaşama böylesine sarılmam gerekiyordu. 

Herkesin hayatında artık geri dönülemez bir noktaya geldiği olur. Nadiren de artık daha ileri gidemeyebiliriz.  O noktaya geldiğimizde,  bu iyi bir şey de olsa kötü bir şey de olsa,  sessizce kabullenmekten başka çaremiz olmaz. İşte bu sayede hayatta kalmayı başarırız.

Farklı insanları severim.  Şu alemde,  yüzlerindeki sıradanlığı bozmamaya çalışarak, düzenli bir hayat yaşıyor gibi görünenler daha güvenilmez olur çünkü.


Eveet,  gördüğünüz gibi bir ayın özeti iki buçuk kitap. Herhalde okuma şenliğini Sajilde Kafka ile bitiririm. Ya da belki bir kitap daha sıkışır mı araya, bilemedim :)



Benzer yazılarım

12 Yorum yap

  1. Fransızca pratiklerine eşlik eden güzel kitaplar. Maşallah Handan sana🧿👏👏🤗🌺🤚

    YanıtlaSil
  2. sahilde kafkayı bende mi yeniden okusam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bitmek üzere. Yine karmaşık duygular içinde kaldığım bir kitap :)

      Sil
  3. Bazen ben de hızlı hızlı çok kitap okurken bazen de gevşetiyorum :) Olur öyle yani :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, çok da rahatsız olmuyorum bu durumdan Yurdagül. Zira sürekli okuyunca da hayatımı yaşamıyormuşum gibi geliyor. Dengeyi kurmak gerek :)

      Sil
  4. İcat çıkarma kitabını merak ettim, elimdeki kitap bitince okuyayım. Şu sıralar okuduğum tüm kitaplar bende hayalkırıklığı yarattı. Sorun bende mi kitaplarda mı bilemiyorum. Şu sıralar ne yapsam olmuyor, kendimi köşeye sıkışmış gibi hissediyorum offff :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de elimde çok süründü bu aralar kitaplar. Benden de kitaptan mı emin olamadım :)

      Sil
  5. Bu aralar ben de şenlik için kitap bitirme derdindeyim ama havalar ısındığı için içimden kitap okumak hiç gelmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neyse bu şenliğin son günlerine iki kitap daha sıkıştırmayı başardım. Bakalım yazın okuyabilecek miyiz :)

      Sil