Açık Hava Folklorik Evler Müzesi (Tokyo, 2. Gün)

Temmuz 14, 2017

Bu müzeyi nasıl keşfettim bilmiyorum ama internette ilk rastladığım an bayıldım.

Tam benlik :)

Metroya binip aktarma yapmamız gerekmesi bile gözümü korkutup gitmekten vazgeçirmedi.

Baktık o gün yağmur gözükmüyor, ikinci gün hemen orayı görelim dedik. Hoş otele ilk giderken yağan yağmur dışında bir daha da yağmur görmedik ama bunu o sırada bilmiyorduk tabi :)

Londra'da da hiç yağmamıştı, ballıyımdır, söylemiş miydim :) Metehan kendisinden dolayı olduğunu söylüyor. Kanada'da da bile kış çok soğuk geçmemiş o gittiğinde . (Yani eksi kırkı bir kaç defa gördüler , ne ülke ama :)

Konuyu dağıttım. Topluyorum.

Burası şehir dışında bir kasabada.  Trenle indi bindi yaklaşık bir saat uzaklıkta. Büyük bir yeşil alan içine kurulu 23 tane  evden oluşuyor. Evler orjinal eski evler. Kendi bölgelerinden alınıp buraya kurulmuşlar.

O sıcak havada ağaçların arasındaki patikalarda yürüyüp evleri dolaşmak çok güzeldi.Havada karadeniz bölgesi kokusu vardı, memleketime gitmiş gibi oldum :)

Her bir evin nereden geldiği, kimlere ait olduğu, o ailenin geçimini nasıl sağladığı hakkında uzun bilgiler vardı. Tam ortadaki restoran da hayalimizdeki gibi yere oturup  geleneksel şekilde yediğimiz ve çok lezzetli soğuk sıcak noddle yapan harika bir yerdi :)

Artık ben susayım, siz yola koyulun yavaş yavaş..





Sandalyeye gerçekten güldüm :)




Burasının ne olduğunu kimler hatırlıyor ? Masanın üzerindeki alet ipucu  :)




Mutfağa bir el atayım ev sahibine yardım olsun :)


Kuzinenin büyükannesi :)





İşte yeni yerleştirilmekte olan bir ev. harıl harıl çalışıyorlardı.







Tanabata en çok bu ağaca yakıştı bence :)







Bazı evlerde yine gönüllüler vardı. Kimi rehberlik ediyordu kimisi de ocağı yanık tutuyordu. Bu evdekiler ingilizce bilmediklerinden karşılıklı gülümseyerek oturduk bir müddet. Çok tatlılardı :)


Metos'un ben Japonya'daydım pozu. Bu gezi onun isteği üzerine ayarlandı zaten. Geçen sene anne ben orayı görmeyi çok istiyorum demeseydi benim aklımın ucuna bile gelmezdi oraya gitmek.










Bu ağacın meyvesi çok güzel gözüküyordu. Hemen ağzıma atasım gelmedi değil. Ne olduğunu bilmeyince yenen bir şey  olsaydı burada durmazdı mantığıyla ellemedim tabi :)






Neredeyse sabahtan akşama kadar süren çok güzel bir gezinti oldu.

Akşama bir müze daha sıkıştıracağız ama önce bunun tadını çıkartalım :)

Benzer yazılarım

20 Yorum yap

  1. Metoş,sizi oralara iyi ki götürmüş.Biz de bu güzel fotoğraflarla hayal etmeye çalışıyoruz :) Bekliyorum diğer günleri de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi ki götürmüş Yurdagül :) Belki bir gün gerçeğini gezersiniz bizim gibi, belli mi olur :)

      Sil
  2. Harikaaaa gerçekten. Yakın zaman da ben de ziyaret etmeyi düşünüyorum oraları. Blogunuz çok şirin yeni keşfettim ve takibe aldım heemeenn. Benim bloguma da bekliyorum. Tabi ki siz de istersenizz :)

    YanıtlaSil
  3. Ne iyi etmiş Metehan sayesinde biz de gezdik vallahi:) merak ettim nedir o ?
    Düşündüm çıkaramadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Shitamachi müzesinde görmüştük Gezgin Kova, orası dükkandı, sessizce pazarlık yaparken muhabbet ediyorlardı karşılıklı bir yandan.

      Sil
  4. Olur olmadık yerde biten yosunları seviyorum. Bu yayında da bolca var. Bu arada altıncı fotoğraf favorim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hava nemli olunca yosunlar sarmış her yanı Burcu :) O fotoğrafta yaramaz kaplan Metehan'ın kolunu ne ara ağzına almış hiç birimiz bilmiyoruz :)

      Sil
  5. Sayenizde gezmiş kadar olduk.Teşekkür ederim.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne demek, benim için bir zevk Ebemkuşağı :)

      Sil
  6. ne güzel yaaaa bol fotoluuuu geziiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hâlâ fotoğraf ayıklıyorum Deep, kendimden geçmişim :)

      Sil
  7. Handancım merhaba :) (handancım diyorum artık çok samimi hissediyorum çünküü) bu harika topraklarda gezerken, blogları okumayı da atlamıyorsun ya; hayranlığımı dile getireyim dedim. Ayrıca fotoğrafların harika. Kardeşlerin de çok güzel çıkmışlar :)) Gezinizin süper ötesi geçmesini diliyorum ve bir benzerinden bana da nasip olur inşallah diyorum. Bu yazıyı çoooook uzaklardan yazıyor olsam da, bizleri güzel görüntülerden ve cümlelerinden eksik etme diyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Büşracım:) Döndüm artık gerçi, bundan sonra evimden rahat rahat yazarım :)

      Kardeşlerim ha, hahahah, bu moralle bir beş kilo daha vereyim artık :)

      Sil
  8. Bu müze resmen huzur kokuyor :)

    YanıtlaSil
  9. Hangi birine özeneceğimi şaşırdım keyifli gezmeler :)

    YanıtlaSil
  10. Tokyo şimdiye kadar hiç ilgimi çekmemişti. Nedenini bilmiyorum ama hayalinin köşesinden geçip, keşke dediğim hiç olmamıştır. Ama şimdi senin rengarenk fotoların ve anltımınla oldukça ilgi çekici geldi birden :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de hiç ama hiç ilgimi çekmemişti Şebo, Metehan sayesinde gitmiş olduk ve harika yerler buldum :)

      Sil