Boşluk 20

Kasım 23, 2015

İlkbahar yüzünü yavaş yavaşa yaza dönmüş günler uzamış, havalar ısınmış küçük beldeye gelen gidenlerin sayısı artmıştı.

Lerzan kendince bir düzen kurmuştu artık. Sabahları erkenden Metin Bey'le yürüyüşe çıkıyordu. Bazen onunla bazen Mine'yle kahvaltı ediyordu.

Bol bol kitap okuyor, film izliyordu. Kitapları daha önce okuyup da hakkında yazı yazdıklarından seçiyordu. Geçmişle arasında bir köprü kurar umuduydu bunu yapmasının nedeni ama şimdiye kadar pek bir faydası olmamıştı.

Okudukça onları hatırlıyordu hatırlamasına da kendisini hatırlamasına pek yardımcı olmuyordu bu.

Sarp Bey uğruyordu ara ara. Daha çok kedisi uğruyordu gerçi. Bahçenin güneşli bir yerinde şezlonguna uzandığında o da kucağına zıplayıp keyif yapıyordu hemen.

Hastaneye bir daha gitmemişti. Bir şey yaptıkları yoktu zaten. Gerçi raporu bittiğinden uğraması gerekiyordu artık.

Koskoca boşluk olduğu yerde duruyordu. Kıyısına köşesine bulaşmadan yaşamaya çalışıyordu kendisi de. Boğulmadan, aklını yitirmeden...

Eli kedinin kafasında gülümsedi, hahaha aklımı kaybetmeden ha, çok komiğim diye düşündü.

Ahmet koşarak bahçeye girip kendisine seslendi.

- Lerzan Teyze Lerzan Teyze Serap Teyze dedi ki öğleden sonra gemi yanaşacakmış dükkana yardıma gelebilir mi dedi..

Mine'nin küçük oğluna gülümseyerek baktı Lerzan. Koşmaktan ter içinde, gözler önemli bir iş yapıyor olmanın ciddiyetinde.

- Gel Ahmet gel.. Otur azıcık nefeslen bakalım.
- Tamam.
- Limonata ister misin.

Ahmet limonatasını bitirene kadar hazırlanan Lerzan onunla birlikte çıktı evden. Serap Hanım çarşıdaki hediyelik eşya dükkânının sahibiydi. Bir çok yabancı dil bildiğini keşfedince arada ona yardım etmeye başlamıştı. İtalyanca ve Almanca bildiğini de anlamıştı çünkü zaman içinde.

Bir de son günlerde başlayan baş ağrıları olmasaydı..



Hikâye

Benzer yazılarım

8 Yorum yap

  1. Hahahahaaa amma international olmaya basladi, kac dil oldu sayamadim:)) Bas agrilarindan da birseyler cikacak sanki!!! :))

    YanıtlaSil
  2. Ben senin bu hikayenin baslarini kacirmisim sanirim Handan'cim, ama en bastan alip okuyacagim bir ara vaktim bol oldugunda (gece nöbetlerimde):) . En basindan anlamam lazim cünkü.
    Ne güzel yapiyorsun... yazmak ne güzel birseydir.... ellerine ve hayal gücüne saglik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir gece nöbetinde iyi gider Ayşecim. Aman sondan okuma, bütün esprisi gider sonra :)

      Sil
  3. AAA geçmişini buldum hikayenin hadi bakalım okumaya devam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alttaki hikâye yazan yere tıklarsan bütün bölümlerini bulabilirsin Özlem :)

      Sil
  4. Ara vermene rağmen hemen adapte olmuşsun. Anlatım dilin daha da güzelleşmiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Zeugma :) Hikâyenin ruhunu yakalamak için bayağı uğraştım doğrusu. Bir de yüzüme gözüme bulaştırmadan bitirebilsem :)

      Sil