Sokakların Düşündürdükleri...

Kasım 29, 2016



Farklı dokular, yöreler, insanlar hiç değişmesin.


Rengârenk karman çorman bir uyum içinde yaşayalım.


Tutuverelim iki ucundan hep, bir el verelim karşımızdakine.


Ve dünyanın küçük mucizelerine açalım penceremizi.


Elimizde çok bir şey olmazsa olmasın, süslü saksılar değil çiçekler sonuçta assolist.


İş mi yapıyoruz, onu bile keyifle yapalım.


Ucundan bucağından dokunup da idare ederek değil, şöyle ortasına kurulup maystro havasında.


Geçmişimizi unutmayalım geleceğimize odaklansak da günümüzün tadını çıkartalım.


Renkli bir dokunuş bırakalım dünyaya insanlara.


Özümüzü unutmayalım,kimsenin de unutmasını istemeyelim.


Karşılıklı oturup sohbet ettiğimizde hepimizin aynı olduğu çıkmıyor mu ortaya?


Kocaman kocaman şeylere gözümüzü dikerken basit zevklerimizi kaybetmeyelim.


Ah o kadar kolay ki gülümsetmek bir insanı.


Sadece minik bir gülümsemeyle.


Grileşmeyelim, renk renk, çeşit çeşit zenginleşelim hep.


Dışarıyla aramıza çektiğimiz duvarlar bile sade duvar olmasın kapı olsun bir hayattan diğerine.


Severek karşılayalım hayatın sunduklarını.


Kimi yeni kimi eski. Hepsinde başka bir güzellik.


Bir köşe başında oturup kaldığımızda yeniden kalkacağımızdan şüphemiz olmasın.


Havalara uçtuğumuzda yere ineceğimizi bildiğimiz gibi.


Ah, dünya üzerinde her şey bir varmış bir yokmuş.


Saltanatımız bir minik nokta kocaman tarih boyunca.


İster yaşarız dünyayı kucaklayarak doya doya.


Ya da bir şişenin içine hapsederek herşeyi sakladığımızı sanırız.

Benzer yazılarım

24 Yorum yap

  1. Günaydın..
    Yine döktürmüşsün.. Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Günaydın tamam her şey çok güzel ama 3. resim olmadı :)

    Evime yeni taşındığım sıralarda balkonumun dışındaki çamaşır asma ipi yan komşunun balkon demirlerine bağlıydı.

    çamaşırları yıkayınca bir o asıyordu bir ben

    bir sabah uyandım çamaşır asacağım bir baktım ki ipler kesilmiş komşu kendi balkonuna çamaşır asmak için demir yaptırıyor.

    artık ne kadar çok çamaşır yıkıyorsam :) kadın bana çamaşır asma sırası hiç gelmiyor demişti.

    kim erken uyanırsa o asıyordu.

    eeee benim gibi sabahın 5 inde 6 sında hortlayıp kalkan biri için erkenden çamaşır asmak pek sıkıntı olmasa gerek.

    bizim komşu 10 da 11 de kalkacakta çamaşır asacak ben gelemem böyle şeylere anacım

    yukardaki resim bana o günleri çağrıştırdı :) :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçen günkü fotoğraflara bakarken Burcu ile bu konuda konuşmuştuk Esmanur, nasıl asıyorlar diye bak harika bir cevap olmuş ona :D

      Demek kadın en sonunda kaçtı, hahah, erken kalkaymış o da napalım :D

      Sil
  3. Fotoğraflarda o kadar çok şey var ki...Hemen geçmek mümkün değil...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de öyle Yurdagül, her köşe başka ayrıntı.

      Sil
  4. Dolu dolu bir post hazırlamışsınız. Hayatın içinden ne güzel kareler var. Hepsi ilgimi çekti ama sobalar ve boruları niyeyse bir tık öne geçti. Eskiye özlem ya da havalar iyice soğuduğundan olsa gerek... Odunlarla uğraşan kadınlara yaptığınız maystro benzetmesi o kadar güzel yakışmış ki...
    Emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sobaları ben de çok özledim Zülâl. Yalova'ya taşındığımızda orada oturan dayımın evinde vardı soba, ne mutluluktu onun başında oturmak. Mandalina kabukları koyup kokusuna bulanmak. Çay içmek.

      Teşekkür ederim canım :)

      Sil
  5. Fotoğraflar çok güzel. Benim için güzel bir gezinti oldu. Gören gözlerinize, ksleminize sağlık... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Persephone, benden de sevgiler :)

      Sil
  6. Harika fotoğraflar Handan emeklerine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sokaklar harikaydı Kadriye :) Teşekkür ederim :)

      Sil
  7. Sobalı kafeye bayıldım, sanki hafiften köyümü özlemişim, sobayı görünce fark ettim :)) Harika bir post olmuş :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sobanın hatıralarımızda sımsıcak bir yeri var, değil mi Kâğıt Salıncak :) Teşekkür ederim :)

      Sil
  8. Şu miniş bebekler ve çiçekli pencere çok hoş ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar çok ayrıntı vardı ki Emine, neye bakacağını şaşırıyor insan :)

      Sil
  9. Fotoğraflar senin mi Handan? Harikalar!
    Okuma panelinde arka arkaya okudum çok güzel gelmişti, geldim ki hepsi birer fotoğrafa aitmiş :)
    Yazın da bir uyum içinde olmuş...
    Harikasın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fotoğrafları cuma günü Balat-Fener sokaklarını gezerken ben çektim Dağınık Anne :) Yazı da fotoğraflara bakarken kendiliğinden çıktı ortaya zaten.

      Teşekkürler :)

      Sil
  10. Ne güzel fotolar ve ne güzel bir yazi olmus Handan'cim. Ah o vita kutusu ahh...:)

    Ben zengin is adami olsam var ya, vita kutusu dizaynli bir cicek saksisi üretirdim, esprisi olsun diye:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de yapılsa iyi satardı Ayşe :)

      Sil
  11. Fotoğraflar da yazdıkların da şahane! Sen de öylesin Handan :)

    YanıtlaSil