Hımmm....

Ağustos 20, 2011

Cumartesi: Mevlüt
Pazar: Ankara'daki arkadaşlarımız geldiler.
Pazartesi: Hülya Abla'ya gittik.
Salı: Eniştem geldi .
Çarşamba: Annem patatesli börek yapmış.
Perşembe: İzmir'den bir arkadaşım İstanbul'a gelmiş, bize de uğradı.
Cuma: Mahalledeki arkadaşımla yemek, film, sohbet keyfi.
Cumartesi: Üniversite arkadaşlarımla yemek ve sohbet keyfi planlıyorum.

Sosyalliğimin de sınırlarını aşıyorum gitgide canım :D

Bir yandan masanın üzerindeki yapboz bir yatak odasına bir geriye taşınıp duruyor. Başına geçtiğimde tüm dünyayı unutup kafamın dinlenmesini seviyorum.

Okuduğum üç kitap var elimin altında.

Her gece odaya kocaman çirkin karasineklerden biri giriyor. Her gece bir taneyi öldürüyorum. Örümceklere gösterdiğim sevgiyi onlara gösteremiyorum ne yazık ki.

Uzun zamandan beri ilk defa pantolon almayı başardım kendime.

Napalım kilo alıyorsam. Ben 20 kilo zayıfken de halimden memnun değildim zaten.

Aynadaki kadına bakıyorum. Görüp görebileceğim en genç halim bu. Gülümsüyorum ona. Daha da gençleşiyor.

Hayat. Bir çok şey değişiyor ama hem de aynı kalıyor.

İzafiyet teorisi her zaman işe yaramıyor.

Zaman çok çabuk geçiyor.

Çılgın bir tempoyla akıveriyor gözümüzün önünden.

Bu kadar.

Günaydın :)

Benzer yazılarım

4 Yorum yap

  1. bloguma ugrarmısın .senınle ılgılı :)

    YanıtlaSil
  2. Gülümsedim okuyunca seni gece gece:)) Zaman niye böyle geçiyor acaba yaa?

    YanıtlaSil
  3. 'Görüp görebileceğim en genç halim bu'...

    Sen nasıl güzel bir insansın,nasıl bir satırınla beni benden alırsın be Handan'ım...

    'Zaman'e dostumsun benim,sanal ortamda resmini,cisimini görmeden sevdiğim...

    İyi geceler:)

    YanıtlaSil
  4. Katrecim gülümseyelim hep, daha güzel gözüküyoruz hem o zaman :D

    Gece sabaha, sabah akşama ulaşmış ben cevap yazamadan Banucum. Ben de aynı şeyleri senin için hissediyorum. Öpüyorum seni ve o güzel zuzuları kocaman.

    YanıtlaSil