Tatil Günlüğü-2

Temmuz 22, 2009

Eskiden beri sarı tabela görünce o yöne gitme eğilimim vardır. Kapıdağ Yarımadasında da bir manastır kalıntısı olduğunu duyunca oraya doğru yola çıktık. Ama kısa yoldan değil de yarımadanın çevresini dolaşarak gidelim dedik.


Köyler, koylar derken yollardaki asfaltı tüketip, ancak bir jipin gidebileceği kuş uçmaz, kervan geçmez, cep telefonu çekmez toprak yollara saptık.



Tabi arabayı kullanan ben olmadığım için Can kan ter içinde sürerken, ben keyifli keyifli "aaa dalga", "bak ne güzel deniz" şeklinde gidiyordum.Sonunda Ballıpınar köyüne vardık. Nitekim manastırla ilgili bildiğimiz tek şey oraya bu köyden gidebileceğimizdi.



Köy kahvesinde (ki nefret ettim oradan, artık yeşillikler arasında köy kahvesi hayali kurmayacağım, bu iki oluyor, salaş olmaları önemli değil de pis ve sigaradan yanmış örtülere dayanamıyorum) acı çayımızı içtikten sonra yol boyunca sıralanmış onlarca evin bahçesinde kırmızı soğan bağlayan insanları görünce, eh bu kadar maceralı yoldan geldik bari soğan alamadan gitmeyelim diyerek arabanın bagajına soğan koyup yeniden yola çıktık.

Bu sefer yolun doğru olduğunun bilinciyle rahatlamış içimizle daracık toprak yolda ralli yapma isteğimizi doyurduk. (Yok annecim valla çocuklar var diye 40-50 km nin üzerine çıkmadık hiç.)Ağaçlar, çiçekler derken dört yol ağzına vardık. Yolun kenarında manastır tabelası bir yönü gösteriyor. O yönde iki yol var. Etrafta kimsecikler yok. Ne tarafa gideceğiz derken karşı yoldan bir araba geldiğini gördük.

-Soğan ve manastır hikâyesi yarına :D




Bu arada ,yolda gördüğümüz bir köyü de unutmayacağım hiç. İsmini bilmiyorum ama bütün, evet bütün evlerinin üzeri insanların "Elveda" yazılarıyla doluydu. Tam çıkarken aklıma fotoğraf çekmek geldiği için ancak bu pozu yakalayabildim.

Benzer yazılarım

4 Yorum yap

  1. maceralı bir tatil olmuş ne güzel :) hiç bilmediğim yerlere böyle tabelaları takip ederek gitmeye bayılırım bende. elveda yazılı evde çok ilginç görünüyor. içim bir garip oldu...

    YanıtlaSil
  2. Sadece bir ev olsa neyse Owl, bütün evler elvedalarla doluydu.

    YanıtlaSil
  3. ne kadar ilginç, bende terk edilmişlik hissini uyandırdı. hep bir garip hissederim böyle durumlarda nedense...

    YanıtlaSil
  4. Ben olsam, eğer illa evlerin üzerinde birşey yazacaksa, "Merhaba" larla doldururdum.

    YanıtlaSil