Beş Dakika

Haziran 11, 2009


Bilgehan küçükken yerinde duramazdı, ben de oturamazdım hiç haliyle. İki yaşındayken tatile gittik. Birgün Metehan'ı babası aldı, balık tutmaya gittiler. Bilgiçle ben de dolanmaya başladık. O önden gidiyor ben arkadan onu kolluyorum. En sonunda büyük satranç taşlarının olduğu bir alanda beyefendi oyalanacak birşey buldu. O oynarken oturdum, denizi seyrettim, derin nefes aldım, oyalandığına şükrettim. Taşları bıraktığında dinlenmiş ve yaniden peşinden koşmaya hazır hale gelmiştim. Kalkarken saatime baktım. Sadece 5 dakika geçmiş...

Sadece beş dakika...

Arkana yaslan, gözlerini kapat, derin nefes al, güzel birşey düşün... Yapman gerekenleri, nerede olduğunu, unut... Dinlenmem lazım diye de geçirme içinden. Sadece kapat gözlerini... Bırak bir gülümseme yayılsın içine...

Benzer yazılarım

2 Yorum yap

  1. bazen beş dakika bile yetiyor demek ki canım :) bazen bende yaparım böyle, gözlerimi kapatıp başka bir yerde olduğumu düşünürüm ve sonra geri döndüğümde daha iyi hissederim kendimi :))

    YanıtlaSil
  2. Ben çok nankörüm o zaman 5 dk ne ki :(

    YanıtlaSil