#

Haziran 23, 2008

Hımmm nerden başlasam.

* Geleneksel bilmem kaçıncı Bodrum gezimizle yaz tatilinin açılışını yaptık.

* Yıllardır aynı yere gitmenin tekdüzeliğini kırmak için Can "Hayatım bak buradan gidelim mi daha kısa gibi gözüküyor" dediğinde olur dedim. Oysa ki yıllar önce ıhlara vadisinde yaptığımız piknikten dönerken denediğimiz başka bir kısa yolun yarısının kar sularına kapılıp gittiğini gayet de iyi hatırlıyordum ama düşündüm ki nasıl olsa yaz. Eğer haritada düz bir yol görüyorsanız sakın kanmayın, o düz yol sağa sola giden dolanbaçların iz düşümü gibi bir şey. Sonuçta bizim kısa yol 130 km (4 saat kadar) uzun sürdü :)

* Ama bu arada yolda giderken kocamaaan bir mağara keşfettik. "Aaa bir mağara varmış hadi çocuklara gösterelim" diye çıktığımız yolun sonunda ulaştığımız mağara daha sonra internetten yaptığımız araştırmalara göre ülkemizdeki en büyük üçüncü mağara mıymış neymiş :) Başka zaman buraya geliriz diyerek yolumuza geri döndük tabi .

* Memleketimizde ne çok kaplıca varmış. Adım başı kaplıca levhasına rastladık.

* Tatil boyunca karı koca her akşam scrabble oynamayı başardık. Sevgilim yenildiği zamanlarda cıvızlasa da çoğunlukla beni gıcık etti. Bir gün aynı harfleri çekerek oyun oynayacağız, böylece şans faktörü ortadan kalkıp gerçek bir düello olacak. Ama henüz ikimiz de buna cesaret edemedik.

*Kaldığımız yerde çoğunlukla yaşlılar oluyor. Can'ın biraz içi sıkılsa da ben halimden pek memnunum :D Başka nerede çocuk gözüyle bakılacak bana :) Yani, birilerinin konuşmasına kulak misafiri oluyorsun, anlattığı şey 70 lerde falan geçiyor :D Oysa o hain Antalya Dedeman'da fıstık gibi hatunlar dolanıyordu. Hayır genç kız diyeceğim ama yanlarında da çocukları. İnsan otomatikman demoralize oluyor.

* Küçük oğuluşum kolluksuz yüzmeyi öğrendi. Zaten kolluğun havasını o kadar indirmiştik ki artık kolunda süs olarak duruyordu neredeyse :) Büyük oğluşum da boyuna kadar gelen yerlerde dalıp yerden kum çıkartmaya başladı. Dizine kadar gelen sudan ileri götürebilmek için ne diller döktüğümü hatırlıyorum da :)

* Sahilde ağaç olması kadar güzel bir şey yok. 10 gün boyunca ağacın altındaki bir şezlonga uzanıp deniz sesi (ve bol bol Metehan sesi) eşliğinde kitap okudum.

* Cuma gece yarısı galibiyetle beraber kendimizi dışarı attık. Bodrum sokaklarında kornaya basıp dolaştık. Hemen evdeki bayraklardan birisini arabaya koymaya karar verdim.

* Türk Milli Takımının maçlarında ne zaman dışardan odaya dönsek gol atmaya başladık. Uğurlu odamızda biraz daha kalsaydık iyi olacaktı. Gerçi eve döndüğümüzde odanın anahtarlarından birisinin bizde kaldığını fark ettik. Bu iyiye işaret :D

*Çok güzel fotoğraflar çektim ama henüz bakmaya fırsatım olmadı.

* Evimize bir döndük ki bahçemizdeki kabaklarımız olmuş. Domatesler çıkmış. Yakında pazara gitmeme gerek kalmayacak :D

İşte böyle :)

Herkese günaydın. Harika bir haftaya açılsın sabahımız...

Benzer yazılarım

5 Yorum yap

  1. Günaydınnn..
    ben de bu kız nerelerde kayboldu diyordum..Hoşgeldinn:)

    YanıtlaSil
  2. Hoşgeldin. Tatilin güzel geçmiş ama fotoğraflarını görmezsek olmaz. Nerede o güzelim Bodrum'un enfes denizi, güneşi, bembeyaz evleri?..
    Dört gözle bekliyorum fotoları...

    Bu arada bahçendeki domateslerin; tazecik kokusu buralara kadar geldi inan, afiyet olsun...

    YanıtlaSil
  3. Handan yaa suyu tasarruflu kullanmalıyız ona göre. Ne öyle domates falan(yoo hiç kıskanmıyorum ki:) Ayıp ayıp senenin bu mevsiminde tatil yapılır mı hiç?(yoo hakkaten kıskanmıyorum ki:) Foto görmeden inanmam zaten:D

    Kısaca hoş geldin Handan bende bir ce'e dedim hayırlısıyla:)

    YanıtlaSil
  4. Hoş buldum kızlar :)

    Fotoğraflar hemen geliyor :D

    YanıtlaSil