Beşiktaş Maçka

Haziran 06, 2013

Hayatımın en güzel yılları Beşiktaş , Akaretler, Maçka ve Nişantaşı hattında geçti. Oranın bende yeri başkadır. Tam yedi yıl dile kolay. Gençliğim deli başım...

Fenerbahçeliyim, severim takımımı. Her Allahın günü BJK nın önünden geçerdim okuluma giderken. Arada kapısının önünde FB diye bağırmışlığım da vardır. Kız olmasam dayak yer miydim bilmiyorum :) Yok yok, sanmam :)

Bir sürü güzel yazı var okuduğum bugünlerde. Hepsini paylaşmanın bir manası yok ama Çarşı grubunun bu teşekkür yazısını buraya almam lâzımdı sanki. Hem söyledikleri çok güzel hem de Beşiktaş sahilinin martıları ve ağaçlarıyla az birlikte olmadığımdan başka bir tad bıraktı yüreğimde..



"Bir bahçeye giremezsen
Durup seyran eyleme
Bir gönül yapamazsan
Yıkıp viran eyleme...

Gördüğü şiddet yüzünden yaralanmış tüm insanlarımıza geçmiş olsun der, yaşamını yitirmiş olan insanlarımızın ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Mekanları cennet olsun, hatıraları yaşasın...

İstemeden de olsa kimilerine bir zararımız dokunmuşsa... Geride bıraktığımız tek bir çöp için dahi halkımızdan ve dünyadan en onurlu işini en az ücret karşılığı yapan tüm temizlik işçilerimizden özür dileriz...

Bilenler bilir bizi; Gerektiği zaman özür dileyenleri severiz.

Hayatı futbol değil, futbolu hayata feda edenler olarak, yaşadığımız bu süreç zarfında, çocukluğumuzdan beri vurmalı çalgıların ustası analarımıza...

Kapısını arkadan sürgülemeyen semtimizin güzel sakinlerine...

"Direnmeye gittim gelicem" diyen esnafına...

"Semt bizim aşk bizim" şarkısının hakkını verirken, yere düşen insanlara korkusuzca kalkan olan delikanlılarımıza...

Seccadesini sedye yapan cami imamına, su taşıyan kilise papazına... Başka renklere gönül verip rekabetini maneviyata saklayanlar... Dualarını iyi niyetlerini bizden esirgemeyen Antartika'daki penguenlere... Şerefini patronlarına devreden medyaya karşı kalemini kırıp onurlu tavır sergileyen basının tüm emekçilerine...

Duyarlılıklarını esirgemeyen sanatçı, Yazar/şair ve düşünürlere... Emekçi ve emeklilere... Starbuck'ın alnının ortasına "Yaşasın tam bağımsız Kurukahveci Mehmet Efendi" yazan zekâya...

"Sinirlenince çok güzel oluyorsun Türkiyem" diyen dikkate, haksızlığın, kibrin fırlattığı taşlara karşı göğsünü siper eden kadınlarımıza...

Gönüllü doktor ve avukatlarımıza... "Bi başına çoraplarını bile giyemez, eksantirik kitaplar dışında kitap, dergi okumaz; etliye, sütlüye, dertliye, asgari ücrete, evin ekmeğine karışmaz, yanında bomba patlasa umurunda olmaz" denilen velakin herkese çalımını atıp röveşatasını yapan gençliğimize...

Selam veren tüm dostlara... Yolda bize eşlik eden Beşiktaş sahilinin martılarına ve gölgesini bizden esirgemeyen ağaçlara teşekkür ederiz..."

Benzer yazılarım

2 Yorum yap

  1. Besiktasimla yine gurur duydum:)


    Ama su siralar, sagduyulu olan ve direnen, Ata'mizin ilkelerine sahip cikan, bu ülkede onun ugruna da sokaklara cikabilecek insanlarin oldugunu gösteren, "artik yeter!" diyen Fener'lisiyle de, Galatasaray'lisiyla da, Trabzon'lusuyla da, Kürdüyle de, Alevisiyle de, yabancisiyla da...bu ugurda baskaldiran ve sagduyulu davranan herkesle gurur duyuyorum!

    YanıtlaSil
  2. Duruşları hiç bozulmasın Ayşecim .

    YanıtlaSil