Gece dört gibi telefon çaldı ve Can'a uçuş çıktı. Ben kahvaltı hazırlarken o da giyindi, yedi , gitti. Tabii ki yatağa geri koştum.

Çocuklar uyurken (Çocuklar :) testembel sabah geçirdim. Eeee, o arada bir makine çamaşır yıkadım. Biber dolması pişirdim. Sonra kahvaltı hazırladım.

Hâlâ barsaklarım düzelmedi, bu neyin nesiyse çok sinir bozucu oldu artık. Neyse içim dışım boşalınca tartı ibresi 79 un altına doğru iner gibi oldu , o kadar bi işe yaramış olabilir :D 

Kahvaltı yaptık. Metehan'ın odasında ölçü aldık. Ona masa, gardırop falan bakacağız. Bugün bakarız diyorduk ama uçuş çıkınca kaldı.

Arkadaşları aradı , ailenle özlem giderdiysen jetlagın da geçtiyse buluşalım dediler. Bizimkisi hazırlanıp çıktı. 

Hâlâ bavulları gelmedi . Uçak ağır diye bagajları Japonya'da bırakmışlar. Güya bugün gelecekti, saat 22.00 ye geliyor , henüz tık yok. 

Öğlen gidip biraz daha uyukladım. Bir ara evi süpürsem mi moduna girdim ama enerjim yoktu.

Kalkınca makarna pişirdim. Bilgehan'la yemeğimizi yedik. 

Sonra Can geldi. Yarın Amerika'ya gidecekti, uçuş değişmiş. Kendisine bir sürü sipariş vermişti, onları iptal etmek zorunda kaldı .

Yemek yedi, ben de bulaşıkları toparladım .

Nihayet sonbahar havası geldi, balkonda içtik çayımızı.

O ara Bilgehan bizi videoya almış, yan yana oturmuş, telefonlarımıza gömülmüş halimizle dalga geçti. 

Çamaşırları topladım. Ütü yapsam mı dedim, ama hâlâ enerjim yoktu :D

Biraz kitap okumaya çalıştım ama sanırım bu kitabı başka zamana bırakacağım. Derin konulara girmeye başladı , kafam basmıyor şu aralar. Hayt huyt kitap arayacağım kendime.

Metehan döndü, günün özetini geçtik. Geçti yani, ben dinledim. Takdir edersiniz ki koltuğa gömülmüş oyun oynayarak geçen günün anlatılması gereksiz .

Biraz Metallica'nın yeni albümünü dinleyeyim dedim, onu da yapamadım. Haaayyııııırrr, rakçı kimliğimi kayıp mı ediyorum yoksaaaaa. 

Ara ara karnım sancılanıp kıvranıyorum . En son tepemin tası atıp bir kaşık kuru çay içeceğim, hemen kesilecek bütün şamata ama neyse dayanıyorum bugün de.

İşte böyle bir pazar günüydü.

İki gündür spor da yapmadım, yarın artık vitamin mitamin ayağa dikileyim diyorum.

Neyse, ben şu albümü açıp dinlemeye çalışayım yine. Bir de koyu neskafe yapıp içmek için zorlayayım kendimi.

Metehan bir daha valizlerini sormak için eline telefonu aldı. Bilgehan markete gidip aburcuburlarla geri döndü.

Günün son iki saati.

Sonradan Not : Valizler geldi.