Öyle çok su içtiğim de yok ama çok mu su tutmuş vücudum nedir. Gerçi suyu içmemle tuvalete koşturmam bir olur benim. Hani ultrason için su iç de gel derler ya. İlk günler su içip sonra muayeneye girene kadar soğuk terler döküyordum. Sonra öğrendim. Muayenehaneye girdikten sonra yarım litrelik bir şişe su, sıra bana gelene kadar işlem tamam :D
Bu sabah spor yok, gevezeliğe vurabilirim. Neden aralıklı oruç yaptığımı anlatmaya karar verdim. Saat 10.00 iki saat vakit geçirmeye çalışıyorum burada :D
Biliyorsunuz benim kilo verme hikâyem 2019 ocak ayında başladı. O sırada 82 kiloya ulaşmıştım. Artık ağrılarım o kadar artmıştı ki ayakta durup yemek yaparken ağrıdan rahatsız oluyordum. Gece yatakta rahat edemeyip ağlıyordum. Aynaya baktığımda karşıma gelen tombik suratı hiç sevmediğimi de eklemeliyim. Sonuçta alıştığım bir yüz yapım var, insan yadırgıyor kendini.
Bir çekap yaptırdım. Doktor şeker başlangıcı gibi kolestrolün de yüksek diyerek ilaç vermeyi teklif etti. Kabul etmedim. Ben kilo vereceğim, ondan sonra bakarız şekere kolestrole dedim.
Neyse o sıralar Bilgiç Amerika'ya gitmek için kilo verme iddiasına girince ben de onunla başladım. (Hahaha oğlanlar rejimde anne rejimde :)
Haziran ayına kadar yediklerime dikkat ederek 76 kiloya kadar düştüm. O sıralarda beni okuyanlar bilir bir gün elli gram verip sonraki hafta bir kilo alarak mehter marşı temposu ile gıdım gıdım gitti o kilolar. Haziran ayında pilatese başladım. Sanıyorum ki spora başlayınca duran kilo vermem hızlanacak. Cıks. Spora başlamam tabii ki verdiğim en güzel kararlardan biriydi, başımda bıdı bıdı spora başla abla diyen kardeşim sağ olsun. İki sene geçti. Kaslarım güçlendi, iskelet sistemime yaradı. Ama kilo verdirmedi.
Sonra kalori hesabına başladım. Dedim herhalde ben kaçırıyorum yerken. Bıdık bıdık ölçtüm biçtim. Mutfak tartısı aldım. Kalori hesaplayan uygulama indirdim. Yediklerimi, sporlarımı falan ekliyorum. 74 ü arada görüyorum ama ııh inmiyor. Sonra yoruldum.
2020 sonunda 78 kiloya gelmiştim yine rejimi bırakınca. Benim doyma hissim yok. Çatlayana kadar yedim diyelim, yarım saat sonra canım bir şey çekmeye başlıyor. Yeme döngüsü tatlı tuzlu devam edip gidiyor. Sonu yok. Dolayısıyla kilo almaya başlıyorum hemen.
Tam o sıralarda instagramda birileri detoksa başlıyoruz diyerek yediklerini paylaşmaya başladılar. Ben de dur onlarla başlayayım dedim. Üç gün yaptım, gerçekten çok zorlandım. Çok az yiyorlardı. Üçüncü günün sonunda hazır açlığa alışmışken epeydir gözüme çarpan Dr Rengin Börekçi'nin hesabına bakıp aralıklı oruç denemeye karar verdim. Bana göre olacağını düşünmüştüm. Zira ramazanda iftarda onca açlığın üzerine normalde yediğimde daha fazla yiyemem. Ayrıca üç gram ondan beş tane bundan hesabı yok :D
Aralıklı orucun dayandığı esas, vücudumuzun aç kaldığı süre arttıkça mevcut yediklerini yaktıktan sonra biriken yağları kullanması. Açlık süresi uzadıkça bedende biriken yağlar gidiyor. Açlık zamanında su, şekersiz olma şartıyla bitki çayı, kahve tüketiliyor. Öğlen ilk öğün akşama ikinci öğün yenilip belli saatte yeme kesiliyor. İki öğün arasında da bir şey yememek daha etkili olmasını sağlıyor. Karbonidratı da kesiyorsun. Yağ ve protein gram olarak olmak istediğin ideal kilo kadar alınıyor.
Bu diyete başlayınca inanılmaz bir şekilde üç ay içinde 72 kiloyu gördüm. Ve daha da güzeli yediklerime çok dikkat etmesem de sadece saatlere uyarak rejim yapmadan kilo alımımı azalttım. Benim en zayıf noktam meyveler. Onları da kahvaltıda yemeye çalışıyorum.
Şu anda kilo 73 75 arasında gidip geliyor. Kilodan da önemlisi insanın beli inceliyor bu yöntemle, zira yağlar yanıyor. Yağ yaktığınızı belinizi ölçerek anlayabiliyorsunuz, kilo çok gitmemiş gibi gözükse de santim olarak inceldiğinizi görüyorsunuz.
En çok mutlu olduğum saatlere bağlı kalarak deli gibi yeme döngüsünden kurtulmam. Ama birçoklarının dediği gibi acıkmıyorum, anlamadan veriyorum falan diyemeyeceğim. Saat 10.30 ve ben gayet açım şu anda :D
Bu on beş gün 70 kilonun altına inebilmek için uğraşacağım. Zira hâlâ kalçamdaki ve dizimdeki ağrılar yaşam kalitemi düşürüyor. Ama çok şükür ayakta dururken bütün kemiklerimin ağrıması geçti. Burnum eskisine göre daha az tıkanıyor.
Oyyy, amma uzun yazmışım. Sıkılmadınız umarım :) Belki birilerine daha başlama hevesi verir diyerek yazdım. Eğer ağrılarla boğuşuyorsanız benim gibi büyük ölçüde kilolardan. Bir de geçenlerde okumuştum, inanamadım. Vücuttaki yağ, insanın ağrıyı daha şiddetli hissetmesine neden oluyormuş. Çok ilginç, değil mi?
Şimdi gidip biraz kitabımı okuyayım. Sonra da kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçeceğim.
Evet, uzun bekleyiş sonrası mutlu son :)
Yumurtaların içinde lor peyniri var ki kendisinin protein tozu gibi etkisi olduğunu fark ettim, yağ yok sade protein :D
Şu anda bir iki tane keçi boynuzu da yiyesim var. Çayla keyif yapacağım. Onu da yersem biraz karbonidrat alıyorum ama lif de ekliyorum bol bol. Çiğneme hissim de cabası. Yine 500 kalori civarında oluyor kahvaltım.
Akşama ev ahalisi döner istediğinden sabah yağ kısmını az tuttuk. Aynı zamanda mutfağa girmeyeceğim demek bu, yuppiiii :D
Hain Zeynep en berbat dersi ödev verdi ama zaten on beş günden sonra yaptığım squatlarla sürahi hanım gibi dolanırken bir de kolların hışırını çıkartsam mı bilemiyorum. Neyse akşam beş gibi spor yapacağım bir şekilde.
Ay bir de kitabımı okuyaydım. Tom Robbins kitapları çok güzel ama okuması aşırı berrak bir zihin ve sabır istiyor :)
Yaz okuma şenliğinde hiçbir maddeyi bitiremeyeceğim bu gidişle.
Neyse daha da uzatmadan sözümü keseyim. Akşamki yemekle birlikte 1100 kalori civarında bitecek bu gün de.
Yarına görüşürüz.
Sonradan Ekleme Not: Hep Migros'taki indirimin suçu. Alasko frigo 3,5 liraya düşmüş, ben de alayım dedim. Sonra eve teslimatı akşam yapacaklardı, erken getirdiler. Ay sıcak başıma vurmuşken o nasıl cazip geldi ve dayanamayıp yedim bir tane. Yalnız yediğimden beri midem yanıyor. Çok feci. Değdi mi bu acıya bilmem. Üzerine bir de suçluluk duygusuyla yapmam dediğim dersi yaptım. (Bakınız şu) Şu an hem midem yanıyor hem bütün kaslarım :D