Aslı ile buluşabildik. Ve gevrekli kahvaltımızı sıcak mıcak demeden bahçede yaptık . Ohh, bu kadar muhabbetinden sonra bunu başaramasaydık gerçekten üzülecektim doğrusu .
Ha ha ha, neyse Aslı fırsat bulduğunda konuyla ilgili daha uzun bir yazı yazabilir elbet, ben ancak bu kadar yazabiliyorum :)
Not: Kıskanmayalım . Hâlâ çayım var, isteyen gelsin :)
Yok yok, artık Meksikalıların tembel olduklarını düşünmeyeceğim. Geldim geleli sıcaktan hiçbirşey yapamıyorum. Hayır evde iki klima var ama onlar bile kendilerini ancak soğutuyorlar sanki. Cuma ve cumartesi sadece bir koltuktan diğerine kendimi atıp tv kumandasıyla zapping yaparak geçti. Pazar günü olaya el koymaya karar vererek saati kurup 7:30 da kalktım da cehennem sıcaklarından önce işlerimi hallettim. (Sonra zappinge devam ettim :)
Bugün ise saunaya gideceğim. Çok özel hizmet veren bu sauna evimin çamaşır odasında olup ütünün buharlarıyla çamaşırların yanı sıra tüm gözenekleri açmaktadır :)
Neyse bu düşünceden uzaklaşıp tatilime geri dönüyorum. Eeee o kadar tatil yaptık, çenemize vuracak tabi :)
Vaktimizin çoğunu bu dubada geçirdik.
Çok yakında bütün aile maske şnorkelleri takıp dolaşacağız sanırım.
Çocuklar mutlu oldukça bizim de keyfimiz yerindeydi.
10 gün boyunca başucumuzdaki ilaçlar hiç azalmadı. Gitmeden iki gün önce Bilgiç ateşlenmişti. Neyse, nezle ile atlattık derken. Oradaki ilk gece benim boğazım kötüleşti. Ama ne kötüleşme. Vitamin, boğaz spreyi, pastil, ağrı kesici ile ancak ayakta durabildim. Tam ben düzelir gibi olurken aynı belirtiler Can'da ortaya çıktı. Tezgah yine ilaçla doldu. O arada Metos ben de geri kalmamalıyım dedi. Sürekli burnu akıp öksüren dört tip olarak tatilimizi geçirdik.
Hastalıklar yüzünden miydi yoksa yaşlanıyor muyuz bilinmez hayatımın en tembel tatiliydi. İnsanlar nasıl 10 gün aynı yerde kalıp sadece denize girerek vakit geçirirler ki diye düşünürdüm eskiden şimdi öğrendim :)
Bir de hava meselesi var tabi. İlk hafta , sıcak dönemlerde insaların nasıl tatil yaptıkları üzerine uzun uzun konuşmalar yaparken, daha sonra, derecelerin 40 ı gösterdiğini, bizimkinin sadece psikolojik serinlik hissi olduğunu, yoksa hava sıcaklığının ağustosu aratmadığını fark ettik :)
Sıcak mıcak, hasta masta, tatil güzeldi :) Çayın kahvenin önüme gelmediği günlük hayata uyum sağlamak üzere gidiyorum şu anda. Zaten sabah tartının ibresi bir kilo yukarıyı gösteriyordu. Hayır, o bir kiloyu vermek için 1 ay uğraşmış olmasam o kadar takmayacağım ama. Neyse canım, künefeler çok lezzetliydi :D
Yazarımız yıllık izninin bir kısmını kullanmak üzere yollara düşeceğinden bir müddet buralarda gözükmeyecektir :) Ne de olsa yaz gelmiştir ve birilerinin sezonu açması gerekmektedir. Bu iş için yazar ve ailesi özveri ile kendilerini öne sürmüşlerdir. Sizin yerinize de gezeceklerine söz vermektedirler demek isterlerdi ama o sırada kendi yerlerine gezmekle çok meşgul olacakları için böyle bir söz verememektedirler.
Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat! İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin...