29 Ekim 2025 Çarşamba

28 Ekim 2025 Salı

Fıkra (Gibi)

Geçen akşam Bilgehan'a motosiklet çarpmış . Sonra motosikletçi kalkıp oğlumun yakasına yapışmış bana niye çarptın diye. 

Fıkra bu kadar..

Not: Bilgehan iyi :)

24 Ekim 2025 Cuma

Hayat Arkadaşı


Bilemiyorum Cancım. Hep aklıma Meksikalı filmindeki soru geliyor . İki insan birbirlerini seviyor fakat hiç ama hiç geçinemiyorlarsa ne zaman tamam , yetti artık derler ? 

Yirmili yaşlarımızın başından beri birbirimizin hayatındayız. Öyle canım cicim ayı geçirmedik. Hep burnumuzun dikine gitmekteydik. Ama ben bir ara kendimi kaybetmişim hiç anlamadan. Çocuklar küçükken ve her şeyle başa çıkmaya çalışırken öyle sinsice kaybetmişim ki anlamamışım bile.  Sınırlar çizilmiş bir yüz düşmesiyle veya bir iç çekmesiyle, etkilenip kendimi uydurmuşum sürekli . Çok sonra fark ettim. Çok sonra . Çok sonra kadın olmanın inişlerini çıkışlarını çözdüm. Çok sonra her şeyi kendi suçummuş gibi gören gözlere karşı başımı kaldırıp baktım. Çok sonra kimsenin beni tutup çıkartmayacağını kendim yapmam gerektiğini gördüm. Ve artık beni asla anlayamayacağını biliyorum. Anlatsam da anlayamayacağını. Duysan da dinleyemeyeceğini. 

Peki niçin hâlâ birlikteyiz ? Bunu da çok düşündüm. Çünkü bu dünya üzerindeki hayat arkadaşım sesin. Çünkü anlamasan da sus ve dediğimi yap dediğimde vardır bir bildiği demeyi öğrendin. Çünkü yatarken omzum üşür diye yorganı düzeltiyorsun. Çünkü elimi tutmadan yürümezsin. Çünkü sen de fark ettin asla anlayamayacağını. Çünkü birlikte kahkaha atıyoruz kavga ettiğimizden daha çok. Çünkü mütevazisin, kendinle dalga geçebiliyorsun. Çünkü tuttuğunu kopartırsın. Çünkü sana sarılmak içimi sıcacık yapıyor. Ve sana sinirlendiğim zaman bile sana sarılmak iyi geliyor. 


İki insan birbirlerini seviyor fakat hiç ama hiç geçinemiyorlarsa ne zaman tamam , yetti artık derler ?


Hiçbir zaman...

22 Ekim 2025 Çarşamba

Bloğum da Olmasa Nereye Konuşacağım Bilmiyorum

Her hastane gününde olduğu gibi Can gece boyunca uyuyamadı, ben de onun yattığı saatlerde hortladım. Kahvemi alıp balkona çıktım. Kuş sesleri ben sardı sarmaladı. Ve aklıma dün öğrendiğim şey geldi. Siteyi verecek müteahhit bulmuşlar. Yüreğim acıdı. Eski sitenin yeni halini düşündüm. O cânım yer gitti bir binalar yığını geldi. Burası da mı öyle olacak ? Ben yeni yapılan hiçbir evi sevmiyorum. Manzarası duvar olan manasız yerden tavana uzanan pencereler dizisi... 

İşin teknik taraflarını, taşınacak ev bulmayı, taşınmayı, bu taşınmanın annemi nasıl etkileyeceğini daha düşünemiyorum bile.



Neyse .

Önümdeki partiye bakayım ben.

Nasıl oluyor da her sene bir ay önceden partide ne yapsam diye düşünmeye başlayıp ancal bir gece önce mucizevi şekilde buluyorum bilmiyorum. Yine öyleyim. Şu an aklıma hiçbir şey gelmiyor. Bu sene tam gününde yapacağız partiyi. Dün Kadıköy'e inip balon, masa örtüsü falan almayı başardım. 

Kadıköy'e inmişken annem kasaba uğramak istedi. Pandemiden beri gitmemiştik kasaba. Ayda bir sipariş veriyorum getiriyorlar normalde. Neyse girdik. Kıyma aldık. Karşısındaki balıkçıdan hamsi aldık. Nostaljik bir gün oldu bize.


Bu aralar alıp başımı tek başıma gidesim var. Yeni yerlerde sadece yürümek,  gerektiğinde manalı konuşmalar yapmak (tuzu alabilir miyim, tuvalet nerede falan gibi), fotoğraf ve video çekmek , müzik dinlemek istiyorum. Ya da evdekiler gitsin temizlik yapayım.

Hiçbirisi olmuyor tabi. 

Sanmayın ki çok koşturuyorum da yoruldum. Aksine öyle rölantide yaşıyorum ki. Geçen Ceren'in günlük rutinini yazayım dedim, günün üçte ikisinde yatıştaymışım. 

Acilen süpürge almam lâzım. Neyse alacağım markayı buldum. Aynur'la Kürşad'ın süpürgesi benim istediğim gibiymiş. Tam bir tasarım felâketi olan daysından kurtulacağım inşallah. Valla evi süpüresim gelmiyor onunla.

Şimdi Bilgehan'ı okula yolculuyorum. Sonra pilates. Sonra annemle yürüyüş. Kahvaltı ve hastane. 

Hadi bakalım.







14 Ekim 2025 Salı

İki Saatte Karar Verebildik (Umarım)

Aslında ben deniz kıyısında tembel bir kaç gün geçirmek istiyordum ama denize girilebilecek kıyılar bize uzak, vaktimiz de kısıtlı olunca dün akşam Metehan ve Can'la seçeneklerimizi değerlendirmeye çalıştık. Bilgehan'ın okulu yeni açıldı, o gelmiyor. Plân yapmak için çok geç kalınca Metehan'ın yoğun sosyal faaliyetlerinin arasında zaman bulabilmek tam bir cambazlık. Can uzun yolda araba kullanmaya üşeniyor. Ki hayatta hiç aklıma gelmezdi bu. En sevdiği şeydir araba kullanmak. Neyse. 

Kıbrıs mı olsa dedik. Salı git cuma dön kısa gözüktü. Kaş mı olsa dedik. Can'ın gözünde büyüdü. En sonunda Ağva'da kamp yapalım dedik. Bu havada yağmur yağarsa soğuk olursa ne yapacakmışız kampta. 

En sonunda eeeeh diye patlamış olabilirim. Anacım, gidesin yoksa baştan söyle hiç plân yapmaya çalışmayalım. Zaten içim şişti aylardır sürekli iki üç günlük plânlar yapmaya çalışmaktan. Yatarım evimde malak gibi. 

Becerebilirsek kamp yapacağız bakalım. Can'ı tutabilirsek iki gün diye düşünüyoruz. Acaba yirmi derece sıcakta denize girip çıkabilir miyim diye aklımdan da geçmiyor değil. Güneş olsa girerim de hava durumu parçalı bulutlu ile yağmurlu arası.

Hiçbir şey hazır değil. Karavanın buz dolabı yine küflenmiş elektiriği kesildiğinden, gidip onu temizlemem gerek. Alış veriş yapmalıyız. Ev dandini. Balkonda toplanacak çamaşırlar var. Yürüyüşe gidilecek. 

Biz yaşlanıyoruz sanırım blogcum. Her şey gözümüzde büyümeye başladı. Yaşlılık denen şey tenin sarkması, kırışıklık falan değil , böyle şeyler. Hep bi mızmız hep bi yorgun hep bi bıkkınlık.

55 yaş zormuş , puhahahaha :D


Neyse kalkıp işlerime bakayım. Aksi gibi de sabahın beşinde hortladım. Vitamin almayı unutmayayım. 

Hadi Handan. Evden çıkınca iyi ki çıkmışım diyeceksin...

12 Ekim 2025 Pazar

Bana Böyle Şeylerle Gelin :)


 


Dün akşam Aynur ve Kürşad'la mahallemizdeki tiyatroya gittik. Bence oradan başlayayım anlatmaya .


Oyunun ismi Harika Şeyler Listesi. Geçen sene görüp merak etmiştim, Aynur geçen haftalarda bilet alıyorum ister misiniz dediğinde İstanbul'da olmayabiliriz ama al sen yine de demiştim. İyi ki İstanbul'da kalmışız. Oyun gerçekten de tam beklediğim gibi , hatta daha iyi çıktı. Bence 54 yaşımın son akşamına çok yakıştı.


Bizimkilere sabah gün doğumu izlemeye deniz kıyısına inebilirim demiştim. Sabah altı gibi gözümü açtım. Kendime gelmeye çalışırken baktım Can da kalkmış peşimden. Onun öğlen on ikiden önce kalktığı görülmemiştir. 


 Şu işte, bütün istediğim bu, pizza, lüks restoran, altın bilezik, pırlanta yüzük falan değil. Bu... 


O saatte kalkıp benimle Fenerbahçe Parkı 'na gelmesine değer biçilmez bana göre..


Baştaki videodan da görebileceğiniz gibi bir de kedimiz vardı. 



Eve döndüğümüzde sofra hazır bizi bekliyordu. Simitler alınmış, domatesler tam benim sevdiğim gibi soyulmuş.. Ağzı kulaklarında bir Handan.


Özenle yapılıp yollanmış elmalı muffinlere ne demeli. 

 
Tam o sırada bir telefon. Uyandıysanız geçerken uğrayacağız doğum gününü kutlamaya diyen Elâ ve Maya. 

Bana yapboz hediye getirmişler .

İşte elli beşinci yaşıma böyle başladım.

Aslında daha başlamadım. Öğlen on ikide doğacağım :D

Hayat sana binlerce teşekkürler sahip olduğum bütün bu güzellikler için. 

11 Ekim 2025 Cumartesi

Yıla Bakış

Şöyle bir düşündüm de, nankörlük ettiğime karar verdim. 

Evet her şeyi ben düşünmek zorunda olmaktan o kadar sıkıldım ki, bazen başkaları bir şey hazırlasın bana sadece gitmek düşsün istiyorum. Çok yorgunum. Gömleğin nerede olduğunu söylemekten, kaçta buluşacağımızı ayarlamaktan, kimin neyi yapacağını plânlamaktan... Ağzımı bile açasım gelmiyor, beynimi okuyup anlasınlar istiyorum. Belki de tek başıma gittiğim Paris o yüzden çok dinlendirici olmuştu. 

Ama dünya üzerindeki elli beşinci yılıma dönüp baktığımda her türlü hastalığa, tedavilere, zorluklara rağmen yeni yerler deneyimleyerek geçmiş. Kimisinin ismini hatırlayamasam da geçen sene 55 yeni yere gideceğim diyerek başladığım liste gayet başarılı.

1. Saray Muhallebicisi Nişantaşı 

2. Aksi Cadde 

3. Urla'daki Köfteci

4. Ulan Batur

5.Mylos Ayvalık Mutfağı

6. Ku Damm Steakhouse (Ulan Batur)

7. Brassarie Prime

8. Cremma 

9. Çin Mahallesi (Bangkok)

10. Midpoint Florya

12. Salaş Balıkçı

13. Salacak Simit Sarayı

14. Kemal Usta Et Mangal Hendek

15. Sour and Sweet 

16. Kartal Yuvası Otel (Abant)

17. Beşiktaş Üsküdar Ortaköy vapuru

18. Bolu Akın Lokantası

19. Birbiçer

20. Bodrum Mantı

21. Brekkie Breakfest Club 

22. İstanbul Yat Kulübü 

23. Midpoint Kalamış

24. Godiva Suadiye 

25. Gökçetepe Tabiat Parkı 

26. St George Tavern (Dedeağaç) 

27. Limanaki (Dedeağaç)

28. Barbun Tavern (Dedeağaç)

29. Nisiotiko Restoran (Dedeağaç)

30. Olimpiyat Ateşi (Paris) 

31. Stray Kids Konseri

32. Urla

33. Kadayıf Zade 

34. Lava Stones (Sakız Adası) 

35. Sakız Mastik Müzesi (Sakız Adası )

36. Olimpi Köyü (Sakız Adası)

37. O molos (Sakız Adası )

38. Altınköy Plajı

39. Çeşme Kumrucu Şevki

40.Zamanın Ardında İstanbul Roma / Kenan Işık Sergi

41. Moğol Tarihi Müzesi

42. İkinci Stray Kids konseri

43. Choijin Lama Temple Müzesi (Ulan Batur)

44. Pethub Manastırı (Ulan Batur)

45. Bangkok Ulusal Müzesi

46. Noel Pazarı (Bangkok)

47. Lumphini Park (Bangkok)

48. Bangkok

49. Kanal Turu (Bangkok)

50. The Hu konseri

51. Arkadaşımın Urla'daki evi 

52. Abant yol kenarındaki sucuk ekmek yapan yer.

53. Korede Restoran

54. Karaoke yapmaya gittiğimiz yer

55. Havaalanında oturduğumuz kafe


Okuma listem 55 e ulaşamasa da bunu aklımın çok dolu olmasına veriyorum. Nitekim ailesel durumlar bir kenara ülkesel ve dünyasal haller de pek iç acıcı değildi.


1. İnsanlar/ Matt Hag

2. Tatlı Betüş / Aziz Nesin

3. Lizbon'a Gece Treni/ Pascal Mercier 

4. Petek Gözlü Adam / Wu Ming Yi

5. Söyleme Bilmesinler/ Draco Jancar

6. O Gece Gördüm Onu / Şermin Yaşar

7. Gözlerini Sımsıkı Kapat/ John Verdon

8. Yalnız Kadınlar Sokağı/ Maeve Binchy 

9. Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş 

10. Middlesex /Jeffrey Eugenides

11. Peter Pan Ölmeli/ John Verdon 

12. Gece ve Gölgeler/ Tuğba İnceoğlu

13.José Saramago/ Görmek 

14.Murakami / Yaban Koyununun İzinde

15.Bodo Kirchhoff / Kum Adam

16.Saygın Ersin / Pir-i Lezzet

17.Adalet Ağaoğlu/ Hadi Gidelim

18.İnci Aral / Kan Günleri ve Nar Ağrısı 

19.Gülten Dayıoğlu/ Bende Kalmasın

20. Ferdinand Bordevijk / Karakter

21. Korkak ve Canavar / Barış Müstecaplıoğlu

22. Zümrüt Denizli Tress / Brandon Sanderson

23. Kurt Gölü/ John Verdon 

24. Araf / Elif Şafak 


Dün akşam Can'la çıkıp bir restoranda yemek yedik. Sonra iki senedir almayı başaramadığım kışlık ayakkabıya baktık. Uzun zaman sonra market alış verişi yaptık. Elimiz kolumuz dolu eve giderken düşündüm ki adam bana özel daha ne yapsın. Günlük hayatımın standartları o kadar yüksek ki, üzerine çıkması zor haliyle. Tek bir günü plânlayamıyor ve kesinlikle çok yoruyor beni ama şu an huzurla koltukta oturmuş bunları yazarken karşı koltukta uyuklayan yüzüne bakıp şükrediyorum. Güçlü bünyesine şükrediyorum. Hasta olduğunu unuttuğumuz bütün anlara şükrediyorum.

Şimdi gidip haftaya yapmayı umut ettiğimiz kaçamağı düşünmeye başlayayım. İş yine benim başıma kaldı zira :D



9 Ekim 2025 Perşembe

Bir İnsan 34 Yıl Birlikte Olduğu Kadının Ne İstediğini Hâlâ İnatla Nasıl Bilemez ?

Doğum günüm yaklaşıyor. Benim için özel bir yaş. Geçen haftalarda dedim ki bakın bu doğum gününü özel istiyorum. Can evde yaparız dediği anda aynı basamakta olamadığımızı anladım. Evde olduğu anda benim hiçbir şey yapmasam temizlik yapmam gerekecek, yapmasam da onlara paslasam daha beter. 

Dün kendi kendime düşündüm. Özel bir şey düşünme kapasiteleri benim beklentilerimin acayip altında kalacak ve ben üzüleceğim, onları üzeceğim, onları üzdüm diye üzüleceğim falan. Neyse . Anneme sen bize epeydir pişirmediğin yemeği yapar mısın dedim. Neyse doğum günüm hatırına evet dedi.

Can'a anneme gideceğiz dedim. Ne dese beğenirsiniz. O eve pizza sipariş etmeyi plânlıyormuş. Allahım ! Normalde İtalyan restoranına gideriz, benim özel beklentimle ona bile ulaşamamışım. Ay evde olmasın da dememişim sanki ! 

Ben onun doğumgünlerini evde hazırlıyorum, zira en sevdiği şey eve gelmesi milletin. Geçen sene 55 diye her yerden arkadaş akraba toplamış, kalabalık bir parti yapmıştım. Bir sürü yemek hazırlamıştım falan. Sen ne yapıyorsun evde ? 

Derin nefes al... Ver .. 

Zor bir insanım. Biliyorum. Ama ben senin için bu kadar ince düşünürken azıcık , azıcık bi karını tanı be adam. Meselâ hediye olarak konser bileti al, ne bileyim gezi ayarla. Zaten yapıyoruz, eksikliğini çekmiyorum ama. Anacım pizza da yiyorum be... 


7 Ekim 2025 Salı

Babamı Ziyaret



Eskiden annem dua okuturdu her sene. Babamın arkadaşı Zarif Amca gelirdi okumaya. Önce mezarüstünde toplanır oradan eve geçerdik cümbür cemaat. Annemin hazırladığı nefis yemekler servis edilir, iki oda dolusu insan anıları anlatır, cıvıl cıvıl anardık babamı.

Sonra annem bir sene bu sondu dedi. Çok yoruluyordu tabi hazırlıklar için. Ama hepimiz şaşırdık ne yapacağımızı. Teyzemin kızları geldi bir kaç sene, bende toplanıp gittik mezarüstüne.

Sonra pandemi girdi araya.

Bu sene oğlanlara birlikte kahvaltı yapıp oradan geçelim dedenizi ziyarete dedim. 

Hava kapalıydı, yağmur ha yağdı ha yağacak. Can daha ilaçtan toparlanamadığı için ona bulaşmadım. Kürşad Ankara'daydı, Aynur'un en yoğun ders günüydü.  Bizimkiler iki üç saat önce yattıkları halde kalkmayı başardılar. Anneme uğrayıp oradan da yürüyerek kahvaltıya gittik. Ardından mezarüstü. Gitmişken anneanne, dayı, büyük dayı, büyük anneanne , yenge hepsini ziyaret ettik. Kıkır kıkır dolandık. Oldum olası oğlanlar severler mezarlıkta dolaşmayı. Labirent derlerdi küçükken. İnsanın sevdikleri orada olunca hiç korkunç bir yer gibi gelmiyor. 

Zaten ben hiç öyle düşünmemişimdir. Ziyaret ettiklerimizden biri Lâmi Dayım yakınlarda veterinerlik okulunda okurken Karacaahmet'e ders çalışmaya gidermiş. Hınzır dayımın en sevdiği şey oradan geçenleri korkutmakmış. Kıkır kıkır anlatırdı bana eskiden. Aslında özel bir şey yapmıyor, beyaz veteriner önlüğüyle uzanmış çalışırken başını kaldırıp etrafa baktığında gören biri olursa yüreğine iniyormuş tabi.

İşte böyle bir sabah geçirdik.

Biz bizeydik . Hatta kimsecikler yoktu etrafta öyle biz bizeydik. Neşemizi her mezara serpip geldiğimizi düşünüyorum. 

Canım babam.

İyi ki doğmuşsun, iyi ki benim babam olmuşsun. Senin kızın olmak öyle güzel ki....