Rejim yapmayı bırakınca eve bir daha yulaf unu, ceviz felan sokmam diyordum ki bizimkiler sağlıklı beslenmeye başladılar :D
İki kardeşin kilolar alıp başını gidince olaya dur demeye karar verdiler, olan bana oldu :D
Dün yine bol programlı bir günüm vardı ama sabah erken kalkıp onlara semizotu pişirdim. Mantar kavurup mantarlı omlet yaptım. Sonrasında kuzenim, teyzem, annem, Aynur, Kürşad, dışarıda buluştuk.
Oradan döndükten sonra bizimkilere yiyecekleri şeylerin neler olduğunu tembihleyip bu sefer tiyatroya gitmek üzere yola çıktım.
Oyun bir gün önceki oyuna o kadar benziyordu ki. Yine iki arkadaş, yine sahil, yine kumlu bir sahne, yine birlikte birşeyler anlatıyorlar. Ama bu sefer 1990 lardan günümüze bir hikâye, içinde o zamanlardan anektodlar da vardı. Bir de sahnede kocaman bir salıncak kurulmuştu ki çok canım çekti sallanmayı :)
Demişim ve yazının devamı gelmemiş. Üzerine on beş gün geçmiş neredeyse. O zaman özet geçeyim , zira pek aktiftim yine bu on beş gün.
O gün tiyatrodan sonra arkadaşımla Üsküdar sahile indik. Yürürken karşıdan gelen eski tarz , burunlu bir otobüs gördük, çok hoşumuza gitti. Üzerinde Nev Mekân Sahil yazıyordu. Burası neresi ki derken iki adım sonra orayı da gördük. Bahçesi çok güzeldi, haydi gidip bakalım nasıl bir yermiş dedik dönüşte. O arada yanımızdan geçen birisi arkadaşlarına orayı anlatıyordu. Hahaha. Bizim de merakımızı giderdi. Belediyenin yeriymiş. İçinde restoran ve kütüphane varmış. Kütüphane 24 saat açıkmış. Kapısına gittik kuyruk vardı. Masa boşaldıkça alıyorlarmış. Yirmi dakikaya yakın bekledik sabırla. İki kişi olduğumuzdan dört kişilik masalar boşalınca arkamızdakiler alındı biz kaldık. Neyse en sonunda pencere gören bir yerde masa boşaldı mutlulukla oturduk.
Yemekleri güzel, çayı taze, ortam keyifli, fiyatlar da uygundu.
Ondan sonraki günler bol bol mutfakta geçti. Peynir ve süt olmayınca bol bol içi malzemeli omlet yapmam gerekti. Karabuğdayı sevmediğimize kanaat getirdik. Kinoa ile mercimek köftesi olur not aldı.
Anneler gününde evin erkekleri bize kahvaltı hazırladılar.
Aynı gün yeni çıkmış bir Stray Kids şarkısının dansını yapıp yükledim instagrama ve nasılsa bu video global oldu, bir anda ispanyolca, portekizce, endonezyaca, ingilizce, arapça yorumlarla doldu ortam :D Artık Granny yim anacım. Handan Teyze Handan Abla'ya dönmüştü , bir anda yine neneye bağladım :D Hahaha, çok eğlendim bir hafta.
Başka neler yaptım. Hımmm. Yemek yapmaya devam ettim. Çocukları bilmem ama ben sanırım bir kilo verdim :D
Pazartesi arkadaşım bize geldi. Salı da, yani dün, onunla sinemaya gittik. Dali'yi beklerken ,harika bir filmdi. Hem heyecanlı, hem duygusal, hem uçuk, hem İspanya'da bir sahil kasabasında, hem yemek , hem müzik. Bayıldık.
Aaa kesin bir şey unuttum diyordum, hayatımın en komik tiyatro deneyimini yaşadım. Hehehe Evde Yazar da yaşadı :D Yine Genç Günler'de bir tiyatro oyunuydu. Profesyonel. Ünlü bir oyunmuş. Şiyasi komedi. Oyun gerçekten de harikaydı ama çocuklar oynayabilselerdi çok güzel olacaktı. Üniversite tiyatro grubuymuş. Sürekli konuşma üzerine kurulu bir oyunu konuşamayarak oynamaya çalışınca zorlandılar. Zaten en başta dilleri sürçmeye bir başladı , artarak devam etti :) Programda 100 dakika gözüküyordu oyun, 50 dakikada bitti. Öyle hızlı konuştular ki süreyi yarıya indirdiler herhalde dedik :D
Evet şimdi sanırım bitti, aklıma gelen bir şey olursa eklerim artık.
Nihayet yazıyı yazdım, çok mesudum Sebastiyan:D
- Mayıs 22, 2024
- 12 Yorum