Ortak nokta bulmuş olmanın sevinci içerisindeydim. O beni anlayacaktı, ben onu. Hemen kartımı çıkarttım, tanıdı beni. "Türkçe mi İngilizce mi" diye sordu önce. İngilizcem de ikinci anadilim gibidir ama ukalâlık etmeyeyim diye "Türkçe" dedim. Yani demedim, hafifçe bastım. Ne olduysa o anda oldu. Ekran değişti. Kartımı dışarı verdi. Uzun bir tırrrrrrrrrrrrrr sesinden sonra, korku dolu bakışlarım altında 20 YTL lerden oluşan kalın bir tomar geldi. Öylece bakakalmışım. Bu yabancı banka ATM leri sanırım tipinize bakıp, "Hımmm, bunun paraya ihtiyacı var." diyecek kadar ileri teknoloji ürünleri. İyi hoş da, hadi aklımı okuyup para çekeceğimi anladın, bari önce bana kaç lira istiyorsun diye bir sorsaydın.
- Ocak 31, 2007
- 5 Yorum