Güz Okuma Şenliği Sonu

Bir okuma şenliğinin daha sonuna geldik. Koşturmalarımın arasında pek okuyamayacağım galiba dedim ama yine de hiç yoktan iyidir :)

1.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 40 puan): "İsminde GÜZ mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların Güz'de geçtiği dört kitap."


2.Kategori (10 puan): Adında bir Semt adı olan bir kitap.

Zeytindağı / Falih Rıfkı Atay / MEB / 179 sf

3.Kategori (10 puan): Kapağında Saat olan ya da adında Saat kelimesi olan bir kitap.

4.Kategori (10 puan): MARTI Yayınlarından bir kitap.

Bir Dilekle Başladı Her Şey / Debbie Macomber / Martı / 463 sf

5.Kategori (10 puan): MİZAH / KOMEDİ türünde bir kitap.

Evet Ama Bir Lokomotif Bunu Yapabilir mi Bakalım ? / Woody Allen / Ayrıntı / 95 sf

6.Kategori (10 puan): Adında AŞK kelimesi geçen bir kitap.

Garip Bir Aşk / A J Cronin / Arif Bolat Kitabevi/ 309 sf

7.Kategori (10 puan): En az 500 sayfa olan bir kitap.

Tekerlekler / Arthur Hailey / Milliyet / 528 sf

8.Kategori (10 puan): Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK / 29 Ekim / Cumhuriyet ile ilgili bir kitap.

Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal'le Mülâkat / Ruşen Eşref Ünaydın / Varlık /80 sf

9.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 20 puan): Adında yada konusunda Öğretmenlik olan yada yazarı bir Öğretmen olan iki kitap.

Kayıp Denklemler /Scott Baker / Olimpos / 592 sf
Gurbet Hikâyeleri ve Yeraltında Dünya Var / Refik Halit Karay / İnkılap / 327 sf

10.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 20 puan): Adında KİTAP / DEFTER kelimesi geçen iki kitap.

Başka Zaman Kütüphaneleri /Zoran Zivkovic / Zepros / 134 sf
Suzan Defter / Ayfer Tunç / Can / 127 sf

11.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 20 puan): Kendi Ad-Soyadınızın baş harfleri ile başlayan iki kitap.

Hava/ Buket Uzuner /Everest / 324 sf
Kuzgun Geçidi/ Anthony Horowitz/Altın Kitap /238 sf



12.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 40 puan): Kapağındaki baskın rengi SARI / TURUNCU / YEŞİL / KAHVERENGİ olan dört kitap. [son bahar renkleri ile coşuyoruz... ]

Teneke / Yaşar Kemal / Varlık /88sf (Sarı)
Cehennem Çiçeği / Alper Canıgüz/ Aprıl /221 sf (Yeşil)
Ölüm Emri / James Dashner / Pegasus / 397 sf (Turuncu)
Virüs Kodu / James Dashner / Pegasus / 378 sf (Kahverengimsi :)

13.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 40 puan): Şimdiye kadar HİÇ kitabını okumadığınız dört KADIN yazardan birer kitap.


Nils Holgersson'un Serüvenleri / Selma Lagerlöf / Cem Yayınevi / 456 sf

Araf / Sofi Oksanen / Pegasus /384 sf

14.Kategori (her kitap 10 puan, ekstra 40 puan): Kendizin belirleyeceği bir temaya uygun dört kitap.

Kitaplığımda uzun süredir okunmayı bekleyen kitaplar :)

Ikıgai / H.Garcia ve F Miralles / İndigo Kitap/ 171 sf
Diz Boyu Papatyalar /Tomris Uyar / YKY/ 79 sf
Yarım Kalan Kadınlara / Nichole Bernier / Doğan Kitap /328 sf
Yıldız Masalı / Kristin Hannah / Pegasus / 424 sf

16 kitap 160 puan
9/10/11/12 ve 14. Kategoriler tamamlandığı için  140 puan
4436 sayfadan 44 puan

Toplamda 344 puanla bitirmişim.

Hahaha yanlış toplamışım, valla tam bir puan fazla göstermişim kendime.  4386 sf 343 puanmış.

Bugünü Bir Köşede Duran Patates Çuvalı Gibi Geçirmeyi Hayal Etmekteyim

Sabahın ilk saatleri. Çocukları okula gönderir göndermez yatağa dönme modundayım.

Boğazım acıyor gibi, hafiften burnum akıyor. Neyse ki günü dinlenme günü ilân ettim.

Yarın doğumgünü partisi var. Sonraki gün de ailece tatil kaçamağı yapmayı plânlıyoruz.


Okuma şenliğinin son kitabı bu olacak sanırım. İlk sayfasına göz attım, yine harika yazmış Ayfer Tunç, seviyorum bu yazarı :)




Dün böyle şeyler kesip yapıştırmaklarla geçti. Bugün de yerdeki kâğıt yığınlarını toplayıp evimi düzeltmeliyim :D

Size geçen haftaki partiden bahsedemedim. 25 çocukla çok zorlu bir partiydi. Özellikle içeri girip anında ortamı karıştıran üç afacanla. Bir ara boya yaptırırken acaba su kaplarını mı kafalarından geçirirler yoksa boya kaplarını mı diye düşünürken buldum kendimi. İnanılmaz şekilde boyama kısmı sorunsuz geçti :D


Herkes toplanana kadar yerinde duramayan çocuklara oyunlar oynatıldı.


Macera arayanlar için ünlü tabloların içinde şifreler aratıldı.


Doğrusu bu süsleme kısmını da iyi kıvırıyoruz, süsleme şirketi mi kursak :D


Ve küçük sanatçılar özenle resimleri boyadılar.


Herkes aynı resmi boyadı ama ortaya çeşit çeşit resimler çıktı :)


Ressam isimleri bulundu sözcük avıyla.



Bu da günü bitirmenin gururu :D

Yelkovan Atölye'nin instagram hesabında (tıkla) rengârenk resimleri görebilirsiniz :)

Şimdi adaçayımı içip son plânlamalarımı yapayım.

Tatil dönüşü hızlı bir Aralık ayı beni bekleyecek gibi gözülüyor .

Yaşasın tembel bir gün  :D


Hekimoğlu Ali Paşa Camii


Bu caminin çinilerinin İstanbul'da yapılmış olmasıymış en ilginç özelliği. Bir dönem İznik'teki yerler kaaptılmış, İstanbul Tekfur Sarayı'nda çini yapılmaya başlanmış.


Klasik Türk mimarisinin son eseri olarak kabul edilen bu güzel cami ile ilgili şurada güzel bilgiler gördüm, merak edenler okuyabilirler.






Çiniler de güzel ama ben en çok kubbeleri sevdim.


Neden eskiler bu kadar zarifken yeni yapılanlar kötü kaba kopya olmaktan ileri geçemiyor, bir türlü anlayamıyorum.









İyi ki bu tura katılmışım, normalde turları sevmesem de bu hem verdiği tarih bilgisi hem de kendi başıma gitmeyeceğim yerleri görmemi sağladığı için çok sevdim.

Yağmurlu ve karanlık bir günü en yararlı ve eğlenceli geçirme yöntemi oldu ayrıca :)

İstanbul'un Surları

Dünkü gezimi uzun uzun anlatmak istiyorum ama hiç vaktim yok. Bugün alış veriş yaptık, cuma günü yeni bir parti planlamaya çalışıyoruz.

Fotoğraflar da tersten yüklenmiş,  tersten gideceğiz mecbur :)

İstanbul'un fazla bilinmedik kapılarına, surlarına , cami ve kiliselerine baktık dün. Şansımıza da bir yağmur, bir yağmur :D


Burası Yedi Kule Zindanları.


İçine girebilseydik ne güzel olacaktı ama kapalı.


Ben seneler önce Manowar konserine gitmiştim burada :)


Kapısının arasından çekebildiğim kadarıyla içerisi böyle.


Yedi Kule Zindanlarının göremediğimiz diğer tarafında Altın Kapı var.


Zindanlara giremediğimizden karşısına denk düşen mezarlığa girerek Altın Kapı'yı görüntüledik. Tabi burası dış kapı, asıl kapı içeride.


Altın Kapı, şimdilerde mezarlıkla bostanların arkasında fark edilemese de zamanında imparatorların zafer kazandıklarında şehre girdikleri törensel bir kapıymış.



Tabelaların arasında gördüğümüz kadarıyla Yedi Kule Kapısı burada.



Burası da Mevlana Kapısı, karşısındaki Mevlevihaneden almış ismini. O çocuk trafiği düzenliyor orada, kapıdan tek şerit geçebiliyor :)



Surların restore edilen yerleri sırıtıyor, restore edilmeyen yerleri ise ha gitti ha gidecek duruyor.


İnsan tarihine sahip çıkamadığı için üzülüyor.


Elalem bir çivisi olsa allayıp pullayıp gösteriyor, biz koca surları kaderine terk etmişiz.



Surların önündeki hendekler şimdinin bostanları.


Yanıbaşlarından çılgın bir trafik atarken bostanlar ve surlar bambaşka bir dünyadalar sanki.


İstanbulum benim. Bize rağmen hâlâ güzelsin.

Not: Becerebilirsem bu yazının devamı gelecek.

Nostaljik Pazartesi

Bu haftaki nostaljimiz iki sene önceki Balat gezimizden . Bir saat sonra yine İstanbul sokaklarında fotoğraf çekmeye gideceğim için aklıma geldi bu yazım. Siz bunlara bakarken ben yeni manzaralar toplayayım. Umarım yağmur yağmaz :) Yağsa da sorun olmaz gerçi :D

29 Kasım 2016 Salı

Sokakların Düşündürdükleri...



Farklı dokular, yöreler, insanlar hiç değişmesin.


Rengârenk karman çorman bir uyum içinde yaşayalım.


Tutuverelim iki ucundan hep, bir el verelim karşımızdakine.


Ve dünyanın küçük mucizelerine açalım penceremizi.


Elimizde çok bir şey olmazsa olmasın, süslü saksılar değil çiçekler sonuçta assolist.


İş mi yapıyoruz, onu bile keyifle yapalım.


Ucundan bucağından dokunup da idare ederek değil, şöyle ortasına kurulup maystro havasında.


Geçmişimizi unutmayalım geleceğimize odaklansak da günümüzün tadını çıkartalım.


Renkli bir dokunuş bırakalım dünyaya insanlara.


Özümüzü unutmayalım,kimsenin de unutmasını istemeyelim.


Karşılıklı oturup sohbet ettiğimizde hepimizin aynı olduğu çıkmıyor mu ortaya?


Kocaman kocaman şeylere gözümüzü dikerken basit zevklerimizi kaybetmeyelim.


Ah o kadar kolay ki gülümsetmek bir insanı.


Sadece minik bir gülümsemeyle.


Grileşmeyelim, renk renk, çeşit çeşit zenginleşelim hep.


Dışarıyla aramıza çektiğimiz duvarlar bile sade duvar olmasın kapı olsun bir hayattan diğerine.


Severek karşılayalım hayatın sunduklarını.


Kimi yeni kimi eski. Hepsinde başka bir güzellik.


Bir köşe başında oturup kaldığımızda yeniden kalkacağımızdan şüphemiz olmasın.


Havalara uçtuğumuzda yere ineceğimizi bildiğimiz gibi.


Ah, dünya üzerinde her şey bir varmış bir yokmuş.


Saltanatımız bir minik nokta kocaman tarih boyunca.


İster yaşarız dünyayı kucaklayarak doya doya.


Ya da bir şişenin içine hapsederek herşeyi sakladığımızı sanırız.