Haftasonu teftiş kuruluna giriş mülâkatında tanıştığımız ilk andan dost olduğumuz arkadaşımla Mudanya'daydık. Sohbetin ve tembelliğin dibine vurduk, çok iyi geldi.


Geçen haftadan sevgili Gülşah'la plânlamıştık, bizim mahallede işi varmış, küçük kaçamak yaptık. (Aslen zaten komşu mahallede ama işler koşturmalar, buluşmak bugüne kısmetmiş :)


Çarşamba ortaokul arkadaşım sahile çağırdı, doğumgünü kutladık. O akşam sahilde yanımızda oturmak gafletinde bulunanlardan özür dilemeyi bir borç bilirim :)



Dün de teyzemin kızı Kalamış'a çağırdı. Bir tatlı huzur alıp döndük. Aynı şehirde birbirimizi özlüyoruz.

Bugün Metehan için alış verişe gideceğiz .

Yarın Can'ın yeğeni gelecek.

Akşama da gençlerle konsere gideceğim.

Pazar günü Metehan'ı tatiline yolculuyoruz.

Beyfendi sıkı sıkı tembihledi o yokken evden burnumuzu bile çıkartmayıp yemek siparişi bile vermeyecekmişiz. Hatta sevdiği yemekleri bile pişirmeyecekmişim.

Pöh. Papucumun kenarı. Sen bizi bırak on beş gün trenle gezmeye git. Trenle hemi de. İnsan anacığım sensiz olmaz derdi de beni de götürürdü. Nerdeeeee :D

İşte böyle millet. Şimdi gidip çamaşırları toplayayım. Bir ara da ütü yapıcam haliyle.

Size bir bardak çay ikram edeyim gitmeden. Hadi çüüüz.