İn İn Nereye Kadar
Ağustos 07, 2016
Dağların yamaçlarında kıvrıla kıvrıla gitmeye devam ettik.
Bu arada yine eski bir kalıntı arayıp bulamama, keçi patikası gibi bir yoldan zor bela geri dönme gibi maceraların ardından arabanın içindeki tansiyon iyice yükselmeye başlayınca acilen yemek yenilecek bir yer bulmam şart olmuştu.
Bütün umudum elimdeki rehberde güzel manzarası var denilen köydeydi. Güzel manzarası varsa kesin bir restoran vardır mantığıyla hareket etmekteydim.
Lütfen lütfen lütfen olsundu. Aksi halde açken sen sen değilsin moduna girmiş bulunmaktaydık.
İşte Kourounia köyüne bu şekilde girdik. Aslında girmeden, aradığımızı bulduğumuz üst kısmından teğet geçtik.
Mola yeriii.
İngilizceyi bilmeyen yegâne yerde, sevgili teyzenin Yunanca üç dört defa tekrar ederse anlayabileceğimizi düşünmesine çok güldük :)
Ufukta deniz var aslında ama pek puslu bir gün :)
Karnımızı iyice doyurduktan sonra artık kaldığımız yerden devam edebilirdik.
Ayrılırken son bir bakış çekelim. Bütün köyler mi güzel olur bu kadar?
Evet yeniden yollardaydık, karnımız toktu. Bir de dönüp durmaktan araba tutmayaydı. Can artık iyice yavaş sürmeye başladı, biz de biz an evvel mağaranın olduğu Agio Gala'ya varsak artık diye beklemeye.
O da ne, geçmişiz önünden. Geri dönüp köye girdik. Ve durduk. Giriş meydanı dışında arabanın gideceği bir yer yoktu.
Bir tabela, mağaraya dair biz iz de yoktu. İnip yürümeye başladık. Biraz önce köyü kaçırdığımızda yamaçtan aşağı inen merdiven görmüştüm, tüm umudum mağaranın orada olmasıydı.
Tabi merdivenden inmek demek peşinden çıkılması demek anlamına da geliyordu ama buna şimdilik dikkatimizi vermeyelim :)
Sokakta şaşkın şaşkın dolaşırken bir evin açık kapısından bakan bir adamla gözgöze geldim. Mağara deyince eliyle ileriyi gösterdi.
Ee burada iki yol var, yeniden dönüp bu mu diye işaret ettim, devam yaptı.
İşte mağarayı arama maceramız böyle başladı.
Sokaklarda in yok cin yok, kedicik bunların dışarda ne işi var diye düşünüyordur eminim :)
Tabi bir tura katılsak karmaşa olmayıp tıkır tıkır gezeceğiz her yeri ama o zaman macera da olmayacak, neyse ki erkeklerim de ben de seviyoruz macera halini :)
Yine de bu merdivenler daha ne kadar sürecek, sonunda mağara yoksa ne halt edilecek soruları var kafamda tabi.
Neyse ufukta bir hayat gözüktü.
Hatta minik müzemsi yerler bile var.
Evet iniş sanırım sonlandı.
İşte şu tepenin üzerinden indik pozu çekelim de anlayın ne kadar indiğimizi.
Ve mutlu son.
Bu manzarayı gördüğümde cennete ulaşmış gibi hissettiğim doğrudur.
Siz şurada biraz dinleniverin, bu kadar okuduysanız hakkettiniz bu molayı :)
Mağara yazısı da sonra gelsin.
22 Yorum
Hadi bakalım biraz soluklanalım mağarağı merakla bekliyorum
YanıtlaSilSerin serin mağaralar, yazın gezmek için ideal Tigris :)
Silsiz bayağı bayağı adayı fethetmişsiniz yahu:]]]]
YanıtlaSilÇenebaz
He valla Çenebaz. Çok yormuşum kendimi burnum akıyor boğazım acıyor, nane mollayım şu anda :)
SilOkuyamaığım tüm yazılarını okudum sonunda. Fotoğraflar çok güzel, en sevdikleri köyün görülmemiş olması isyanı göstersede birşey soracağım:
YanıtlaSil-Sabırlı olsunlar diye yedirdiğin, içirdiğin birşey var mı? :P
Ben bir tanesine sadece bu yazında olanları dahi yaptıramam. Yaşasın dırdır etmeyen ya da az dırdırla çok gezen erkekler! Varsa bir püf noktası söyleyiver Handan'cım. :D
Hahahaha, ben onlardan çok dırdır ediyor olabilirim BT :)
SilAma en büyük sırrımı söyliim, iyi bir gezi için iyi bir yemek lâzım. Meselâ müzeye mi gidilecek hemen yakınlarında kebapçı bulacaksın, sonra da oraya gidicez diyeceksin :)
Iııh olmaz, getittirir yer, hiç de tınlamaz. Şuan ben bu kebap işine tav olabilirim. :D Adam 5 senenin sonunda kamp yapmaya beni ikna etti. Belki bunu kullanabilirim. Ayılar tarafından parçalanmazsam tabii. :D
SilKamp yapmak mı, harika :) Ayrıntıları istiyorum sonra.
SilEvliliğimizin ilk yıllarında tatilin yarısı ne yapsakla geçerdi. Sonradan olaya el koymaya karar verdim. Bazı şeyler zamanla oturuyor sanırım :)
Molayı hak ettim de çayları kim söyliyecek onu merak etmekteyim:)
YanıtlaSilNeyse mağarayı görelim sonra düşünürüz.
Aaa çaylar tabi ki şirketten. İstersen harika limonataları da var Gezgin Kova :)
SilRahat toplum Yunanlılar....herbir yeri terkedilmiş gibi.... dünya yıkılsa siestalarından vazgeçmezler, gece yaşarlar...kargaşadan uzak onlar gibi yaşasak keşke...bir de plastik hiçbirşey kullanmıyorlar bizim tatil yörelerindeki plastik çöplüğü masa ve sandalyeler görüntü kirliliği resmen ama şuna bak maviş ahşap sandalyeler ne kadar şık ve güzel....zevkli insanlar....
YanıtlaSilKâğıt bir örtüleri var Sertaç, ada haritalı, beyaz. Hemen onu seriyorlar girince sofraya. Mis gibi, tertemiz örtüler kalıyor böylece. En nefret ettiğim şey lekeli masa örtüsüdür, bir tane bile rastlamadık.
SilDediğin gibi kimsenin acelesi yok, daracık yollarda herkes birbirine saygılı, bir dondurma alıyorsun şezlong gün boyu senin. Doğrusu ben çok sevdim.
Oldukça yorucuymuş hem gezmesi hem okuması :) Mola yeri bi harika ben şuracıkta azıcık dinleneyim o halde
YanıtlaSilDinlen Ülkü. Ben de çok yorulmuşum hastalandım, sümüklü böcek modunda başımı kaldırmaya çalışıyorum şu an :)
SilAçlık isyan sebeplerinden. Asla değişmiyor. Bu sıcaklarda o kadar yeri nasıl dolaştınız, nem olayını çok merak ettim. Son fotoğraftaki mavi,yeşil,taş birlikteliğine bayıldım :)
YanıtlaSilKöyler hep iç bölgelerde ve tepedeydiler Zülâl, hiç nem yoktu, beklediğimden çok çok rahat gezdik ki ben sıcağı hiç sevmem.
SilSon fotoğraf rüya gibiydi :)
Yazıları tersten okuduğum için o merdivenlerin sadece çokluğu sizi düşündürdü zannetmiştim ama meşakkatli bir arayışta varmış :))
YanıtlaSilO sandalyelere bayıldım maviş maviş ♥
Çok güzel, değil mi Şebnem.
SilAy masaları görünce ben bile mutlu oldum nedense:-)
YanıtlaSilNe güzel ne temiz ne özenli yerler değil mi? Bizim köylerin özensizliğine çok üzülüyorum. Para da mesele ama bakış açısı daha çok teken bence..
Bol gezmeler tekrar...
Bizim köyler şehir müsveddesi olmaya çalışıyorlar ne yazık ki Aze :(
SilKedilerin duvar ve kaldırımlarda verdikleri pozları komik ve sevimli buluyorum çok :D
YanıtlaSilBen de Şenay, bayağı çekmişim bu tatilde :)
Sil