20
Şubat 16, 2024Bulutlarda gibi bir ruh haliyle izlemeye devam ediyordu. Ne tuhaf diye düşündü, şurada her ânı sonuna kadar yaşamak istedikçe kaçıyor benden. Çıktığımda hiçbir şey hatırlamayacağım sanki. Rüya gibi olacak. Hani uyandığından her şey tam dilinin ucunda gibidir ama hiç bir şeyi bilemezsin. Hayatın en önemli anlarının kaybolması ne yazık. Ama saçma sapan bir zaman dilimi saplanır kalır aklında çok önemliymiş gibi. Ya da bir utanç ânı hiç unutulmaz. En bulutların üzerinde uçtuğun an ise bitecek olmasının verdiği hüzünü de birlikte yaşatıp sonrasında da sır olup gidiyor. Keşke bütün düşünceler aklımdan yok olup gitseler, sadece izleyip dinlemenin tadını çıkartabilsem diye mırıldandı kendi kendisine.
......
- Elisa haydi gelsene Yeo'nun doğum gününü kutlayacağız.
- Çekim yapılmıyor mu?
- Bütün çalışanları bulanıklaştırıyorlar zaten, anlaşılmaz, hadi gel.
- Üzerimi değiştirseydim bari.
- Senin bu tulum dışında kıyafetin mi var, bak çok ilginç . Öldürücü bakışlarıyla karşılaşınca hemen sustu Aja. Ama tabi fazla suskun kalamadı.
- Hadi çabuk ol geç kalacağız.
-E sen git , beni niye bekliyorsun, yolu biliyorum, spor salonundasınız sonuçta .
Bir kadın için oldukça kısa sürede hazırlanıp çıkmıştı Elisa. Üzerinde daha önce hiç görmedikleri bir kot ve gömlekle hepsine çok farklı görünmüştü zira gerçekten de tulumu dışarı çıkarken bile hep üzerinde oluyordu. Bugün doktorla görüşmeye gittiğinde önce bir işini halletmiş sonra da Min ile buluşup alış veriş yapmıştı. Genç kız ona öyle güzel şeyler bulmuştu ki. Kilolu olduğun için kendini salmışsın Elisa, bak hâlâ gayet güzelsin , spor da işe yarıyor bence diye kendisine şevk de vermişti.
Doğum günü şamatalı geçti. Kameralar kalkıp kendi kendilerine kaldıklarında hazırladığı hediyesini getirmek üzere mutfağa giderken durdurdular genç kadını.
- Heyy hemen nereye kaçıyorsun Elisa, parti şimdi başlıyor.
- Geleceğim hemen fırından bir şey almam gerekiyor.
Şaşkın bakışları altında çıkıp elinde kocaman bir güveçle geri dönerek Yeo'nun yanına gitti.
- Aslına ne kadar benzedi bilmiyorum ama tarifi annenden aldım. Yaparken de beni kontrol etti telefonla. Umarım hoşuna gider.
Diyerek masaya koydu güveci, kapağını açtığında mis gibi koku yayıldı etrafa.
Hepsi birden aaaa diyerek yaklaştılar masaya. Biri tabak getirmeye koştu. Hep birlikte yumuldular.
-Harika olmuş Elisa, bu aldığım en güzel doğum günü hediyesi oldu. Doğrusu bize hissettirmeden nasıl pişirdin anlamadım.
- Burada pişirmedim anlamayın diye .
- Vay vay , gerçekten sürpriz oldu . Biz de sürprizimizi çıkartsak mı çocuklar.
Ve Elisa'nın şaşkın bakışları altında bir pasta daha çıktı ortaya.
- Senin de doğum günün kutlu olsuuun.
Kız öyle bakakaldı. En son ne zaman doğum günü kutladığını hatırlamıyordu, bu sene ise önce İna ve Min, şimdi de çocuklar kutluyorlardı.
- Eee, hadi mumu üflesene.. Kaç yaşına girdiğini bilmediğimizden bir mum koyduk.
- Ah, Yeo ile aynı yaştayım diyerek gülümsedi.
Yine toplu bir aaaa döküldü ağızlardan.
-Siz ikizmişsinizzz.
Hediye paketi geldiğinde artık şaşkınlığının boyutu öyle artmıştı ki açmadan elinde öylece durdu.
- E açsana.
- Ah , pardon, hediye almak alışık olduğum bir şey değil . Göz yaşlarını engellemeye çalışarak derin bir nefes aldı. Herkes durmuş bir anlığına tam sessizlik olmuştu. O sırada Yeo yanındaki Teu'yu "Eeee üstüme çıktın iyiceeeee " diyerek itiştirdi. Teu Hae'ye çarpınca o da onu itiştirdi ve kaos başladı. Başını kaldırıp Yeo ile göz göze geldiğinde delikanlı ona göz kırptı, sonra da gözleriyle paketi işaret ederek açsana dedi. Her zamanki gibi incelikli bir şekilde duruma el koymuştu aksi görünüşlü yumuşacık yürekli genç adam .
2 Yorum
Oyyy çok tatlı anlatıyorsun. Okurken duygulanıyorum.
YanıtlaSil:) Yarın sabah erkenden kalkabilirsem en azından ilk kısmın sonunu bağlamayı umud ediyorum ama bakalım .
Sil