Fotoğraf makinamın hafızası dolduğu için ufaktan bloğa yüklemeye başlayayım dedim.

Müze içindekileri saymazsak yedi kilometre yürümüşüz bugün,  o yüzden zaten başka bir şey yapacak halim yok, bari bir müze bir müzedir onu anlatarak başlayayım yazılarıma :)

Gelmeden önce araştırma yaparken haritada rastladığım bu müze yol üzerinde ve bedava olduğundan gezi listeme girdi. Tabi fotoğrafları da hoşuma gitmişti.

Böyle tek konulu küçük müzeleri hep çok sevmişimdir zaten, insan dikkati dağılmadan keyifle gezebiliyor.

Mizu Japonca "su" demek. Bak o kadarını öğrendim :) Şehirdeki su sisteminin tarihini öğrendik. İstanbul'dakini sorsalar bilmem :)



Ahşap olacak da ben orayı sevmeyeceğim.


Bu ahşap boruların içinde de sıkıltırılmış talaşımsı başka bir ağaç daha konuyormuş.


Bu sahnenin videosu da var. Eve dönünce bilgisaya yükleyebileceğim, şimdilik fotoğrafı ile idare edelim.

Arkadaki ekranda şehre su getirilme macerası anlatılırken öndeki sahnede de bazı kısımlar canlandırılıyor. Müze bedava olduğu gibi (audio guide 'ın türkçesi neydi yahu. Sesli rehber mi?)  bedava sesli rehber de olduğundan hepsini biz de anlıyoruz konuşmaların :)



Bu iki kardeş getirmişler suyu.


Boruların üzerinde kazılmış işaretler ters takılmalarını engelliyormuş.


Bu bölüm de çok hoştu. Suyla ilgili şeylerin eski dönemlerdeki hallerini gösteren mini bir sokaktı. Ve yaklaştığımız anda insanların sesleri gelmeye başlıyordu :)



Tuvalet.


İlk müze olduğundan fazla foroğraf çekmeyeceğim kuralına uyabilmişim :) Sonralilerde yine deli gibi çektim sanırım.


Bu çeşmeyi yanlış hatırlamıyorsam atların susuzluktan zarar gördüğünü gören bir İngiliz yaptırmış. Üst kısım atlar, alt kısım küçük hayvanlar için. Arkasında da insanlar için küçük bir kısmı var.


Kocaman borular.

Depreme karşı bağlantı yerleri sağa sola, aşağı yukarı oynatılanları da vardı ama onu çekmemişim.

Suları lezzetli hale getirmek için havalandırmaktan su kenarlarına ağaç dikmeye bir çok yöntem geliştirilmiş. Eskiyi bilmem ama otelimizdeki musluk suyu içilebiliyor ve güzel.


Bu minyatür modeller de çok şekerlerdi.


Gezinin sonunda dışarı çıkmadan gişedeki görevliye çok lezzetli suyunuzdan tatmak istiyorum dememizi isteyen rehbere uyarak  suyumuzu istedik. Hemen Tokyo su ikram ettiler :)

Lezzetliydi :)

Bundan sonraki durağımız Ueno.