Eylül 19, 2005
Daha "Kıl Oldum Abi" zamanlarıydı. Ortaköy'de bir pazar günü kuzenimle kalabalıklara karışmışken gördük onu. Bir kafenin önündeki saksılara oturmuş masa boşalmasını bekliyordu. Pek ilgilenmedik tabi.(Ah bilseydim sonra böyle olacağını) Birazdan üç küçük çocuk yanımızda dolaşıp durmaya başladılar, o kadar rahatsız ettiler ki en sonunda "Neler oluyor çocuklar?" diye sorduk. Efendim onun fotoğrafını çekmek istedikleri için insanların arasında uğraşıyorlarmış. "Çocuklar eğer fotoğraf çekmek istiyorsanız , yanına gidip söyleyin, hatta birlikte çektirin. İzin verir muhakkak. Vermezse de onun ayıbı" diye uzun uzun söylev verdik çocuklara. Nihayet baktık ki büyük abi (10 yaşlarında falan) biraz cesaret toplayıp yanına gitmiş. Gerçekten de gülümseyerek ikisine sarıldı çektirdi fotoğraf. İşte o gün ona kıl olmaktan vazgeçmiştim. Sonra "Dönülmez Akşamın Ufkunda" yı söyledi, sesini fark ettim.
Kim ne derse desin karizma işte, sesi de güzel şarkıları da.
3 Yorum
ne bu tarkan hayranlığı yaw..:) dk dan sonra sende yazmışsın :)
YanıtlaSilValla denk düştü Temha,kötü bir niyetim yoktu :)
YanıtlaSilKıl oldum abi dönemlerinde , gıcık olduğumuz arkadaşlarımıza o kaseti alıp hediye ederdik, şimdi cd si evimden eksik olmuyor, nerdennnn nereye :))
YanıtlaSil