Kitap Salı 2025/1
Mart 18, 2025Şermin Yaşar / Söyleme Bilmesinler
Şeemin Yaşar'ın hikâyelerini seviyorum. İlk romanını da seveceğime emindim. Beni yanıltmadı. Harika bir aile hikâyesi.
#Özgür olsun çocuklar, canları nasıl istiyorsa öyle yaşasınlar. Birimizin kasveti hepimize bulaşıyor böyle. Neşe bulaşıcıdır falan diyorlar. Yalan. Neşe kolonya gibi bir sey. Dökünüyorsun O an ferahlıyorsun .Sonra uçup gidiyor burnundan, elinden, üzerinden. Kasvet öyle değil ama, zamk gibi, bulaşıyor ve dokunan herkese yapışıyor.
#Ölecek kadar acı çekiyor, gene de çocuklarından korkuyor. Çocukluğunda anne babadan kork, gençliğinde karndan kocandan kork, yașlılığında çoluk çocuğundan kork Korkusuz gün yüzü yok insana.
#Herkes kendini anlatır, Karşısındakini dinliyormuş yapar, ama aslında kendi söyleyeceği için sırasını bekler.
#Kıyametin çok gürültülü olacağını sanıyoruz ya kim bilir belki de sessizdir. Sessizlik gürültüden çok daha ağır bir sey.
#Etkisiz hale mi getirilecekler, Evet, tanım yeterince açık sanıyorum, Şüphesiz açık efendim, ben yalnızca şaşkınlığımı ifade etmek istemiştim ,Neden şaşırdığınızı anlayamadım, Bu alçakların istediklerini yerine getirdiğimiz görünümü vermeden bu işten sıyırmamızın tek yolu bu, Gerçekte teslim olmamıza rağmen, Önemli olan görünümü kurtarmak, cepheden bakıldığında olayı kötü durmaması, perde arkasında olup bitenler bizim sorumluluğumuzda olmayacak...
#Viyolonsellere melodilerini, seslerini yükseltmeden duyurmalarını istedi, bu istem bir çeşit müzik bilmecesiydi ve müzisyenler bu bilinmezi çözmüş görünüyorlardı, sanat böyle bir şeydi işte, sıradan insanlar için imkansız görünen olgular, sanatçılar için hiç de öyle değildi.
#Çünkü hepinizin ayrı bir ölümü var, onu doğduğunuz andan itibaren gizli bir yerinizde taşıyorsunuz, o sana aittir ve sen de ona aitsindir,
#Bence iyi bir fikir efendim, Tabii öyle ama ,böyle olmasının tek nedeni bundan daha iyi bir fikir üretemememiz.
#Gördüğünüz gibi kısa zamanda bitti, Bu resmi bildirileri hazırlamak fazla hayal gücü gerektirmiyor, neredeyse kendi kendilerine yazıldıkları bile söylenebilir,
#Oysa ki dünyayı anlayamadılar ve ne yaparlarsa yapsınlar anlayamayacaklar, çünkü yaşamlarındaki her şey geçici, eğreti ve çaresiz bir şekilde yok olup gidiyor
#Bu 58 saniyelik bölümde ölümü etkileyen yön ise, en sıradanından en olağan dışı olanına dek tüm yaşamların her birinin ritmik ve melodik olarak içerdiği bir çeşit atlamayı, bu bölümde duyar gibi olmasıydı, parçanın trajik bir şekilde kısa olması, çaresiz bir şekilde yoğun olması, bir de havada ya da yer herhangi bir yerde asılı gibi kalan o son akoru, adeta söylememiş bir şeyler kaldığı hissini uyandırıyordu.
#Ölüm ikilemde kalmış durumda, gördüğü tutumun kendini beğenmişlik mi , alçakgönüllülük mü olduğuna karar veremiyor
#Ümitlerin kaderi, biri yok olduğunda diğerinin ortaya çıkmasıdır, işte bu yüzden bunca hayal kırıklığına rağmen dünyadan silinip gitmemişlerdir.
#Ölüm ona acıdı, zavallıcık, ne yazık ki yaptığı yanlışı düzeltecek zamanı olmayacak, hiç kimsenin yeterli zamanı olmaz zaten, tam istediklerine ulaşacak gibi olurlar ama başaramazlar.
#Kahvede kimse kadınlardan söz etmiyordu, çünkü kaç yaşında olursa olsun, kendilerini eş olarak seçmiş kadına kaç çocuk vermiş olursa olsun oradakilerin hepsi bir anlamda hâlâ bekârdı.
#Duygular bence tek kelimeyle ifade edilemez. "Mutluluk," "Neşe," ya da "Pişmanlık", buna inanmam. Dillerin patriyarkal olduğunun en büyük kanıtı belki de onların duyguları aşırı derecede basitleştirmeleridir. Ben daha çok melez hissi cümleleri tercih ederim: " Felakete götüren mutluluk," ya da : " başkalarının hayallerinin peşinde sürüklenmenin getirdiği hayal kırıklığı." "Yaşlardan aile bireylerini izlemenin yarattığı ölümlü haşır neşir olma hali"nin "orta yaşlarda oluşan aynalardan nefret etme sendromuyla"nasıl da alakalı olduğunu gösterebilmek isterim.
#Hayatım izah edebilmek için asla doğru kelimelerim olmadı Ve şimdi kendi hikayeme anlatmaya başladım şu anlarda buna şiddetle ihtiyacım var.
#Bebekken ve hatta küçük bir kızken tuhaf ,sıra dışı bir güzelliğim vardı. Tek tek bakıldığında hiçbir yerim doğru değildi, ama bir araya geldiklerinde çok çekici bir bütün oluşuyordu.
#Karşımızdaki adam, bizim gözümüzde kanlı canını bedenine rağmen sanki yavaş yavaş görünmezleşiyordu; hindiyi dilimleyen, bayramları filme çeken ama aslında orada olmayan bir robota dönüşüyordu babam.
#Kendini üstün ve aşağı görmek, hem de aynı anda.
#Yaşamanın geleceğe değil geçmişe , çocukluğa ve ondan öncesine , ölüme taşıdığını kavrayacak kadar yaşlanmamıştım henüz.
#Korkmadım değil, ama korkmama gerek yoktu. Kimse beni fark etmedi. İşte aldığım en önemli destek, yardım da buydu, kimse kimseyi fark etmiyordu.
#Davranışlarımla değerlerim arasında bir uyum olmazsa, arada bir boşluk, bir gerginlik kaynağı oluşur. Bu boşluk huzursuzluk, rahatsızlık yaratır. Bilinçli ya da bilinçsiz olarak bu boşluğu kapatmak isteriz. Şiddetli davranışımızın bedelini ödeyerek o boşluğu kapamak, huzura kavuşmak isteriz.
#Rüyaların, beynin kısa ve uzun dönemli hafıza kayıtlarının bir yan ürünü olduğuna inanıyordu. Görsel ve duyusal veriler birbirine karışıyor, kısa hikayeler ortaya çıkıyordu - ama bunların bir maymunun parçalayıp tekrar bir araya getirdiği eski fotoğraflardan, aşk mektupları ya da kağıt parçalarından pek bir farkı yoktu.
#İnsanın kendini bilmesi, kişilik değiştirme gücü vermiyordu ona .
#Bu küflü, sonsuz çürüyüşün göbeğinde duran kâğıt parçası hayat belirtisi gösteren ve içi yaşamla dolup taşıveren bir şey gibiydi.
#Öğrenmesi gereken o kadar çok şey vardı ki hâlâ. İlk olarak bunu iyileştirerek başlayabilirdi işe.
#Derin bilginin o müthiş önemini kavramıştı. Derin bilgi, olağanüstü bir şekilde genişlemek, gözler önüne binlerce yön sergilemek demekti.
#Birdenbire öfke ile hışım arasındaki farkın ne olduğunu anlayıvermişti - öfke etkisini bırakır ancak hışım insanın onurunu lekeler.
#Öğrenmem gereken daha o kadar çok şey, yığınla şey var ki ,diye düşündü. Bunun ayrımına varmış olmanın nedenli kıymetli olduğunu bilmiyordu.
#Her entelektüelin dünyasını ikiye bölen o sınır çizgisinde duruyordu. Çizgi, belli belirsiz, gölgeler içinde, karşı tarafa şuursuzca geçinen bir huduttur. Ancak daha sonraları, insan kendi küçük dünyasını mercek altına almayı öğrendiğinde, işte o zaman çizginin nedenini belirgin bir biçimde çizilmiş olduğu kafasına dank eder.
#Öylesine dürüstçe ,lafı dolandırmadan, öylesine zarif bir şekilde aşkını ilan etmişti ki, canını acıtmıyordu ama bir tatlılık hissi, incelikli bir haz veriyordu, tıpkı tatlı kokular yayan bir şeyin geçip gidişi gibi.
#Onlar her zaman açık bir kapı bırakır diye bekletmeden cevapladı Hiver. Hayatın bir anlamının olması da bundandır. Yeterince gayret gösterirseniz her şeyi başarabilirsiniz.
#Basit bir insan gibi düşünüyorsun. Bunun için seni suçlamayacağım. Güç deyince aklına sadece şiddet geliyor. Ama güç, istediğin şeye ulaşmanı sağlayan bir yetenektir. Ve diyardaki en büyük güçte masumiyetler.
#Gerçek, ki o kez dayanamayacak kadar ağır bir yük olabilir. Fanilerin her şeyi bilmiyor olması, Kadim Güçler'in şefkatinden ileri geliyor olmalı.
3 Yorum
Şermin Yaşar'ın bu kitabını bende almıştım, siz beğendiyseniz bende başlayayım o zaman. :D
YanıtlaSilSaramago' nun bu kitabını okumadım sevdiğim bir yazar. Diğer kitapları bilmiyordum 😊
YanıtlaSilKitap okumayı çok seviyorum size yeni okuduğum bir kitaptan bahsetmek istiyorum kitabın adı Krallar Vadisi yazarı Taylan Adsay etkileyici bir dille yazılmış kaliteli bir eser serinin birinci kitabı yeni kitap arayanlara bu kitabı okumanızı tavsiye ederim kitaplı günler dilerim hayatınızda hep kitaplar olsun
YanıtlaSil