Nostaljik Pazartesi

Eylül 30, 2019

Dün domates işi bitirildiyse bugün bir domates yazısına nostalji yapılabilir.

Yalnız iki senedir mutfak robotuyla çekmek yerine yine kabukları soymaya başladım.  Zira özellikle çorba yaparsam bizimkiler tütüsü pütüsü kabuk parçacıklarını sevmiyorlar. Bir tencere de su kaynatıp domatesleri onun içine atarak soyuyorum,  dilimleyip tencereye atıyorum. Sonrasında pişince blendırdan geçiriyorum.

Gerçi dün kavanozlarımı bitiremedim, biraz daha yapsam mı sorusu kafamda dolanıyor ama biraz beklersem geçer belki :D

Eveet gelelim ultra süper domates tarifli nostalji yazımıza. Bu arada domates güzelimiz Ayşen Gruda'yı da rahmetle analım. Nur içinde yatsın.

11 Eylül 2014 Perşembe

Domates Güzeli Handan Gruda Bildiriyor:-)

Son tencerenin içine biraz da biber doğradım, o da pişsin, işlem tamam:-) 


Ama dur baştan anlatayım. Her sene domatesi yaptım derim de hiç nasıl yaptığımı söylemedim sanırım. Belki birilerinin işine yarar:-)

Öncelikle kaplar ve yıkanmış kapaklar tezgâhtaki en ergonomik yer olan ocağın yanına dizilir.

Domatesler bitmiyo bitmiyo diyerek yıkanır. Tabi hepsi bitmez, zira evdeki kap kacağında bir sınırı vardır. Olsundur. Birazdan yıkama işlemine devam edilebilir, şimdi doğramaya geçelim.

İlk zamanlar domatesi soyup tencerede pişiriyor sonra da blenderdan geçiriyordum. Soymadan pişirirsem çekilirken kabukları kalıyordu hoş olmuyordu.

Takdir edersiniz ki bu gayet meşakkatli bir işti, üstüne üstlük domatesin en faydalı kısmı da gitmekteydi. ( Gerçi kabuklardan da çorba yapıyordum ama yine de aklım kalıyordu orada)

Neyse sonradan soymadan yapma kısmını öğrendim. Ki senelerce kullandığım minik mutfak robotunu bırakıp büyüğünü almamın sebebidir bu metod:-)

Nerde kalmıştık, güzelce yıkandı ya, şimdi de hepsi dörde bölünür. Ve porselen bir tabağın altına sürmek suretiyle bileylediğimiz bıçağıyla ( Ba ba ba ba, bir cin fikir daha verdim bu arada:-)  hazır bekleyen mutfak robotunda çekip tencereye koyulur.



Arada karıştırmak suretiyle pişirilir.

O pişerken boş durulmaz tabi, yenileri yıkanır, doğranır, bir sonraki postaya hazır edilir.

İçine bir şey ekliyor musun Handan?

Hayır canlarım, benim domatesler sade . İçine hiçbir şey katmıyorum. Tuzsuz, yağsız tek başlarına pişiyorlar.

Piştikten sonra benim gibi tencereden boşaltma özürlüyseniz, en büyük boy cezve ile kaynar halde kavanozlara hiç boşluk kalmayacak şekilde doldurulur. (Doldururken sağlıklı, huzurlu, keyifli sofralarda ağız tadıyla yensin diye dua da ederim ben hep:-) Can çağrılır- ya da siz onu çağırmayın tabi, sıkıca kapak kapatacak herhangi birisi de bu işi görebilir- yeni kapaklar sıkıca kapatılıp, ters çevrilerek konulur.

Soğuyana kadar bu şekilde dursunlar.

Kapak iyi kapanmamışsa sızıntı olabilir. Panik yok, o kavanoz tencereye boşaltılıp kaynatılarak yeniden aynı işlem yapılabilir. Yine de siz kapakları sıkı kapamaya bakın, İzmir'de bir keresinde sabah mutfağa girdiğimde tavana kadar domates kaplıydı:-)  Gülücük koydum ama o sırada hiç gülmüyordum takdir edersiniz ki. O günden beri kavanozları üzerine bir örtü seriyorum ki, fışkıracaksa da tavana ulaşmasın.

Şimdilik bu önemli mevzu ile aklıma gelenler bunlar. Sanırım son tencereler de pişmiştir. Masanın üzerinde onlara yer açmalıyım.


Ah,bir şey daha.. Ne kadar kaynatmalıyım derseniz, yakmadığınız sürece ne kadar kaynatsanız fark etmez, çok pişerse o kadar likopen açığa çıkar:-)  ( Bknz)

Sonradan aklıma gelen not : Kapak sayısını kavanozdan bol tutun, kapatırken işe yaramayan çok sayıda çıkabiliyor. Sonra vıy benim kavanozum var ama kapağım yok, uy nereden kapak bulsak falan demeyin, benden söylemesi.

Son Güncel Not: Kavanozları yerleştirmek üzere bir elime aldım, hepsi hava almış :( Kapaklar bozuktu sanırım. Şimdi hepsini tekrar kaynatıp yeni aldığım kapaklarla kapatıyorum. Kapak yıka kavanoz yıka, tencereleri tekrar yıka, ocak yine battı.. Öffff.

Benzer yazılarım

22 Yorum yap

  1. Ay okurken yoruldum:)) Domates işi kadınların milli görevi haline geldi adeta. Lezzetli oluyor tabii ki, eline koluna sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla benimkisi tembellikten. Bir kere yoruluyorum sonra bütün sene yemeğe hazır domates bulması çok pratik oluyor Mehtap :D

      Sil
  2. Pazardan eve bu hafta bana 30 kilo domates taşıttılar hüüüühü

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha, bizde de var öyle pazardan taşıdım diye ağlayan biri ama valla mutfaktakilere acıyorum, taşıması en kolayı bence :D

      Yine de taşımadığıma memnunum tabi, iyi ki varsınız :)

      Sil
  3. Hahahaa, ay ne güzel anlatmıssın, afiyet olsun şimdiden. Cam kavanoz değil de buzluk poşetine atıp buzlukta saklamayı seviyorum ben. Cam kavanozlardan korkuyorum nedense:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kavanozda yapınca ayrı mutlu oluyorum Bahar, elektriğe falan ihtiyacım olmadan saklayabiliyorum diye :)

      Sil
  4. ahahaha Handan yaa çok tatlısın. Ellerine sağlık, zor bir görevi daha atlatmanın gururu ve sevinci ile güle güle tüketin..
    Öperim.

    YanıtlaSil
  5. Ellerine sağlık, müthiş seviyorum bu hazırlıkları. Yalnız o kabuk soymaca vıjıtlama işinde yeni bir yöntem öğrendim, domatesleri birkaç parçaya bölüp tencerede kaynamaya bıraktım bu sene. İyice yumuşayınca içine ı vıjıt aletini (el blendarı mı ne onun ismi galiba ama bence vıjıt işte) daldırıyorum ve o kadar az sürede yok oluyor ki kabuklar, şaşırdım kaldım, çok emek vermişim yıllarca ;)) Aklında bulunsun dedim ;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya öyle yaptığımda kabuklar hep çıkmışlardı açığa, sivri rulolar halinde kalmışlardı, hiç sevmemiştim Ecehan, daha çok mu pişirmek lâzım acaba?

      Sil
    2. Zaten domates piştikçe likopen çıkıyomuş, biraz fazla pişirmek hem bu hem de dayanıklılık açısından sorunsuz oluyor, sanırım az pişirmişsindir çünkü zerre miktar kalmadı, daha az yorucu bacım, yazık kollarımıza ;))

      Sil
    3. Belki bahçe domatesi daha ince kabuklu da olabilir, yumurta domateslerle yapmıştım ben.

      Sil
  6. mazide de komikmişsin kikiki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blog yazdığım ilk seneleri saymazsak hep cıvıtmış durumdayım Deep :D

      Sil
  7. Domateslerin kabuğunu soyman iyi, neden mi ilaçlama yapılmış olabiliyor. Gerçi bu tipler doğal, belki de ilaç atılmamıştır. Kapaklar iki kez kullanılmıyor, hava kaçırıyor genelde. Zevkli uğraş bunlar, karınca misali yazın yap kışın ye:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elmaların da kabuğunu yiyemez olduk zaten Duo. Ne yiyeceğimizi şaşırıyoruz.

      Kapaklarım her zaman yenidir. 20 senedir domates yaparım ilk defa bu sene bu kadar kötü oldu. İkinci posta da hava aldı. Ki evde olmasına rağmen başka yeni kapaklar almıştım. Vardı bi uğursuzluk eylül ayında umarım bitmiştir artık :/

      Evet sonradan yemesi harika oluyor :)

      Sil
  8. Ohhh misler gibi... Afiyet bal şeker olsun

    YanıtlaSil
  9. Bütün kavanozlama işini tekrar yapmak çok yorucu olmuştur. Sağ olsun annem her sene yapar, ben de ondan yararlanırım. Yardım ederim ama. Yapamayacak kadar yaşlandığında görevi ben devralacağım :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anne elinden de başka tatlı olur. Nice seneler daha yapsın :)

      Sil