6 Eylül New York / 5

Eylül 15, 2019

Cuma günü yağmurlu bir sabaha uyandık.

Bilgehan'ı odada bırakıp üçümüz çıktık zira bizimkisi gezerken mızıl moduna geçip beni tüketmekteydi. İstemiyorsan gelme, bizi de delirtme dedik. Odada kaldı. Elektronik oyuncaklarıyla oynamayı New York'a tercih etti adam. Eskiden olsa zorla götürürdüm, o da dışarıda keyif alırdı ama artık almıyor ve sürekli homurdanıyor. Neyse.

Bugün rotamız Manhattan'ın güneyi.



İlk durağımız Kızılderili Müzesi oldu. Çok güzel bir binadaydı,  şu ana galerinin tavanına bayıldım.





Yalnız bütün o koskocaman müzelerden sonra bu sanki ayıp olmasın diye yapılmış gibi hissettim.


Ne bileyim,  belki de öyle değildir ama.



Şı ipli kayıt tutma sistemi burada en ilgimi çeken şey oldu.  Harika değil mi?


Müze çıkışı on dakika mesafedeki Staten Adası feribotuna yürürken yağmur iyice arttı.


Feribota bindiğimizden yağmurdan pustan göz gözü görmüyordu.


Zum objektifimle bile ancak bu kadar fotoğrafını çekebildim ayağındaki zincirleri kırıp yola koyulmuş bu güzel kadının.


E bir tane de turist pozu vermese miydim :)

Bir arkadaşımın sözleri üzerine internette şöyle bir araştırdım. Bu heykel Osmanlı zamanında Süveyş Kanalı'nın açılışı şerefine Mısır'a yerleştirilmek üzere yaptırılmış. Hikâyesi şurada, bakabilirsiniz.


Adaya gidip bir sonraki feribotla geri döndük,  adaya adım atmadık desem yeridir. Aslında bir deniz feneri müzesi vardı yakında ama vakit kısıtlı olup akşam yedide yetişecek bir yer bulununca koşturmamak için gitmedim. Soho bölgesinde bir restorana gittik.


Bir arkadaşım Soho 'da ne var Handan gir bak dediydi. Yağmur varmış :D


Biraz sarı yağmurluklarımızla sosyetik havasını bozmuş olabiliriz tabe :)


Yağmura rağmen bir saate yakın yürüyerek yeniden otuzlu caddelere döndük.


Can burada bizden ayrılıp otele gitti.


Biz Metos ile cuma akşamları 19.00 - 21.00 arası bedava girilen Morgan Kütüphane ve Müzesi'ne gittik.



Bizim gibi bedava girişi bekleyen düşündüğümden kalabalık bir grupla saatin yedi olmasını bekledik. Sırt çantalarımızı vestiyere bıraktık. Kıyafetlerimizi ya üstümüze giydik ya belimize bağladık. (Elde tutmak yasaktı, sanırım arasına bir şey koyulur diye önlem almışlar)


Sonra bu harika kütüphanede kendimizden geçtik.


Koltukları çekmemişim ama şu odada o koltuklara yayılıp günlerce durabilirdim.



Yukarıdaki fotoğraftaki kitaplar kalın kapılı kasanın içindeler. Nadir kitaplar.


Yine tavan inanılmaz.



Kendinden geçmiş bir Handan :)




Şöminedeki ejderha detayı çok güzel değil mi?



Kütüphane kısmı dışında bir Walt Whitman bölümü, bir tiyatro sahnelerinin hazırlaşını gösterdikleri bölüm, bir Hogarth'ın Cruelty and Humor eserinin eskiz ve orjinallerinin olduğu galeri gibi bir çok gezilecek yeri vardı.



İki saatte hepsini gezip üzerine hediyelik eşya mağazasında da dolaşabildik.



Etrafa hayran hayran bakmaktan fazla fotoğraf çekmemişim.

Kitaplar kısmına uzun uzun vakit geçirmek ruhuma çok iyi geldi.

Kendime de şu mini alıntı kitabını hediye ettim.


Ne de olsa Ölü Özanlar Derneği'ni izlediğim günden beri çok severim kendisini.


İşte bir uzun gün ve yazı daha burada bitti :)

Benzer yazılarım

20 Yorum yap

  1. Yağmurda gezmek ayrı güzel olmuş. Dolu dolu geçen bir gün daha. Zamanı iyi değerlendirme puanım:10
    Fotoğraflar harika:)

    YanıtlaSil
  2. yağmurluklarla çok minnoş olmuşsunuz.

    YanıtlaSil
  3. Sen ve kırmızı şemsiyen.
    Harika.
    Hepsinden çok ona bayıldım ben nedense :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok sevdim o fotoğrafı Hayalperest . Makinayı ayarlayıp Can'ın elime tutuşturdum çek beni böyle diye :)

      Sil
  4. Ne güzel detaylar buluyorsun. İpli kayıt sistemi :))
    Kütüphane bugünlerde heryerde karşıma çıkıyor ama bu hayaller ötesi imiş .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoook güzeldi Tülin, oradan hiç ayrılmak istemedim.

      Sil
  5. Kırmızı şemsiyeli kız harika <3
    Sayende keyifle geziyorum, takipteyim Handancım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kırmızı şemsiyeli kız öptü seni kocaman :)

      Sil
  6. Ay Handannn

    Okurken canım çıktı gezerken siz naaaptınız öylee :-)
    harikaymış her anı

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazması, okuması yapmasından zor valla Kadriyem :)

      Sil
  7. Yaa, çok güzel bir paylaşım olmuş. Bol fotoğraflı. Gezmiş kadar oldum, çok tatlısınız gerçekten :) Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  8. Sarı yağmurluklarla tam sarı şeker olmuşsunuz vallahi ♥

    YanıtlaSil
  9. Kitap alarak iyi etmişsin. O kitaba her baktığında orayı ve gezini hatırlayacaksın.

    YanıtlaSil
  10. Çok güzel yaa. Ben de şehirleri karış karış gezmeyi seviyorum 🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de, sokaklarında yürüyüp sevdiğşm yerlerde minik molalar verim içime çekmeliyim :)

      Sil