Dün bütün gün bilgisayar odasının kabloları ve portmantodaki ayakkabı bağcıklarıyla boğuştum :D

Sanırım dünya üzerindeki tüm kablolardan bizde var. Hadi onu anladık diyelim, ayakkabı bağı neden alınıp durulur?  Evde ayakkabı boyayan kimseyi görmedim meselâ , en az on tane ayakkabı boyası da mevcut. Kocam beni deli edecek :D

Bak dedim, bu ayakkabı tabanlığını atalım. Ama ya ihtiyacım olursa dedi. E ihtiyacın olunca aklına gelmeyecek ki burada olduğu, gidip yenisini alacaksın dedim. Yok , dursun bu dedi. Başka bir rafı açtım, üç ayakkabı tabanlığı daha ! !

Neyse, bu gün de salon masasının üzerindeki döküntülerimi toparlamakla geçti. Hediye paketleri, süsler, yapıştırıcılar, kesiciler, kartlar , zarflar, narinim, norinim. Şu detayları bir bitirebilseydim hazır boşken, iyiydi :)

Şimdi mutfağa doğru yollanıyorum. Sabah pırasa pişirip pazı kavurmuştum ama üşenmeyip pazardan balık aldığına göre Can, gidip onu yıkayıp pişireyim bir de.

Omzum çok ağrıyor iki üç gündür. Üzerine mi çok yattım ne. Buz koydum şimdi.

Check up yaptırmaya gitmiştim.  Yarım kaldı gerçi. Sürekli kramp giriyor diye magnezyum testi yaptırmıştı ekstradan doktor    ,gördüğüm kadarıyla sınırlar dahilinde çıkmış. E peki niye kramp girip duruyor.

Neyse,  yarın alış verişe çıkmam lâzım, bugün evdeki işleri bitirmeli. Az biraz ütü var onu da halledeyim.

Kartlarda iki adres eksik onları tamamlayayım.

Sabah bir arkadaşım instagrama pazar sabahı diye kahve fotoğrafı koymuş, ben de doğranmış soğanlar, haşlanmış pazı ve yıkanan pırasa arasındaki kendi sabahımı gönderdim ona, emoji bulamamış kahkahasına. Pazar günleri bende hep bir koşturma hali, ne hikmetse :D

Yarın sabah herkesi postaladıktan sonra tatil başlar bende ancak. Haydi çüüz millet :D