Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey

Kasım 22, 2017





"Her gerçek her zihinde kendi gerçekliğine bürünür. kimse kimsenin hikâyesini anlatamaz. herkes herkesin hikâyesini yeniden yazar. Anılar izafi. Tıpkı zaman gibi. Biz nasıl yaşarsak anılarımız da öyle oluşur. Tüm huylarımız bulaşır anılara. Tüm hayallerimiz, beklentilerimiz. Kinimiz biçimlendirir onları. Öfkemiz kabartır. Kendimize güvensizliğimiz yontar sonra. Kötücül ne varsa bünyemizde, hafızamıza sirayet eder. O yüzden kimse kimsenin gerçek hikâyesini anlatamaz. Herkes herkese yeniden , yeniden gerçekler yazar. Onun kişisel tarihi bile, belki de, bin tane.

O zaman gerçek ne?

Bir anlık kıvılcım. Olup bittiği anda var olan. Sonrası külliyen hatıra. Hem yaşayan için , hem o yaşama tanık olan için. Tarih hafızadan kâğıda geçerken bile tıpkı kulaktan kulağa oyunundaki kelimeler gibi girdaplara kapılır. Hallerden hallere dönüşür. Kaybolur.."

Mine Söğüt

Rahatsız edici bir hikâyesi olan ilginç bir kitaptı. Üzerinde uzun uzun düşünülebilecek, biraz sarsılıp biraz kavga edilecek kitaplardan. Kendi açımdan baktığımda bir bütünden çok sanki cümle cümle beğendim. Meselâ yukarıdakine , meselâ aşağıdakine bayıldım :)

"Bu güne kadar yaptığı tüm hesaplara, toplamalara, çıkartmalara, çarpmalara, bölmelere inançsız, tuşlarındaki sayılardan tedirgin, hep bir suçluluk duygusu içinde, hep bir hata payında boğulmakta olan ve dükkânın köşelerinde yer değiştire değiştire tozlanan şu hesap makinesine."

Daha bir çok cümle var not aldığım.

Onları da sonra yazarım :)


Benzer yazılarım

18 Yorum yap

  1. Hem Madam hem bey:)))çok ilginç bir ismi var kitabın :) Hiç okumadığım bir yazar Handan'cığım ama rahatsız edici hikayeleri bilmem okumak ister miyim? Yine de tanıttığın için çok teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçindeki çok güzel cümleler okumaya değer Müjdecim. Benim çok sembolik şeylere kafam basmaz, belki ondan tam anlayamamışımdır. Bunca kötülüğün olduğu yerde Tanrı'nın olmadığını savunuyor. Beni rahatsız eden bu değildi, genel itibariyle karanlık havası vardı kitabın. Ve soru işaretleri.

      Sil
  2. Biraz karamsar bir bakış açısı var gibi yazarın.Ama cümleler müthiş.Gerçeği sorgulaması ve anlatım biçimini çok sevdim, merak ettim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben de onları çok sevdim Aytül, cümlelere vuruldum. Ki ben çok uzun cümleler karman çormanlaşırsa hiç sevmem, bunlar ustalıklı cümlelerdi.

      Sil
  3. Okumadım, bu tip kitapları sevmiyorum.Lakin başta alıntıladığın paragraftaki düşünceleri sevdim.Anılarla ilgili tespitler doğru geldi bana.

    YanıtlaSil
  4. Mine Söğüt ♥

    Bu kadının acıya tuz basmasını seviyorum ben... Yaraya bıçağı sokup sokup çıkartmasını... Ben delimiyim neyim ahahahaaaa :))

    Kadının güzel tespitleri var, kesinlikle katılıyorum sana.. Bu kitap benim için ortalardaydı, ben en çok Beş Sevim Apartmanını sevmiştim şimdiye kadar okuduklarım arasında... Hatta tam olarak kitap bittiğinde ne hissetmişim diye baktım yazılarıma, bak aynen şöyle yazmışım;

    "Bu kadar karışık bir kitabın neresini sevdin derseniz...
    Girdap gibi debelendim içinde ama sonunu sevdim... Hafif delilik halini sevdim... Yolu seyreden o iki antika koltuktaki sohbeti sevdim... Belki de sonundaki sadeliğini sevdim..."

    Öperim seni ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de o kitaba bakayım Şebo. Bu kitaptaki cümleler güzel ama hikâyeyi sevmedim. Ama okuduğuma memnunum :) Ben de seni öperim :)

      Sil
  5. ziyadesiyle merak ettiğim bir kitap, ama yorumlar beni biraz korkuttu :D bununla birlikte alıntılanan cümleler çok güzel, sanırım okumaya değer :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumaya değer, evet. Düşündürüp çok sevilecek cümleler var. Altını çizenlerden olsaydım kitao bayağı çizilirdi :)

      Sil
  6. Once madamla baslayip sonra beyle bitisi de kulaktan kulaga girdaba kaipilisindan kaynakli olsa gerek.:)) Okumak gerek zira altini cizdiklerin dolu dolu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Madam Arthur Bey bir kadınadammış Mevlüde, ilgi çekici bir isim, değil mi? Evet okunası cümlelerle dolu:)

      Sil
  7. Kitapların insan hayatında bir mevsimi vardır ya. Ben biraz uzağım bu kitaplara bu mevsim . Başkalarının yaralarını görmek istemiyorum. Çığlıklarını duymak da... umuda, iyimserliğe, ışığa ihtiyacım var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de o tarz kitaplardan uzak durmaya çalışıyorum Tülin. Bir çok kitabı yarım bıraktım, daha çok macera kitaplarına daldım bu sıralar.

      Sil
  8. Bu iki alıntıyı kendi başına birer mikro öykü olarak gördüm, o şekilde okudum ve düşündüm. Pek de güzel uydu. Bir bütünden çok cümle cümle, hatta paragraf paragraf gideri var;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle Zeugma. Genel konu beni sıksa da cümleler güzeldi.

      Sil
  9. Yazarın üslubunu sevmiştim ben, bu kitabı da elimde, ne zaman okurum bilmiyorum ama okuyacağım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okunacak ne çok kitap var, değil mi Kâğıt salıncak :)

      Sil