Bizim Bilgiç' in Gezmekten Bunalmış Halleri :)

Dün akşam arabada bizimkilere sordum:

-En çok hangi köyü sevdiniz?
-Olimpi Köyü'nü.
-İyi ama Bilgiç oraya gitmedik ki.
-Ben de onun için dedim ya zaten!!!

Hahahaha, zavallı erkeklerim benim :)


Size bu sabahki gündoğumuyla günaydın derken pek yakında uzun tatil yazılarım ve bol fotoğraflarımla burada olacağımı da haber veriyorum.

Görüşmek üzere.

Siparişleri Teslim Edeyim

Zorlama suyla pozitiflik olmuyor. Daha fazla uğraşmayayım . Kendi kendime her işte bir hayır vardır diyorum. Başka türlüsü inancıma ters. Ama kaybolmuş gibiyim.

Günlük işlerin sıradanlığına kaçıyorum. Fotoğrafa, çiçeğe böceğe. Kitaba. Çocuklarıma en çok da.

Gitmeden sipariş almıştım sizden. Hepsini tamamlayamadım ama benim için çok iyi oldu onlarla uğraşmak. Belki bakmak da size iyi gelir.

Gündoğumu fotoğrafını isteyen Kerime ve Persephone, bulunduğum yer doğuya bakmadığından şimdilik eski bir yazıma link veriyorum. Harika fotoğraflar ve huzurlu minik bir video var. İşte tam şurada.

Emine, kaşınan kedi arayışlarım sürüyor. Ama dün akşam arkadaşımın bahçesinde rastladığım bu güzellik şimdilik senin olsun. Karakedi uğur getirsin.


Gülşah Metehan senin için poz verdi :)


Derya Bilgiç'le uzun bir çalışma yaptık güneşi yakalamak için. Sanırım başardık :)


Mevlüde kement bulamadık Bilgiç yakalamaya çalıştı elleriyle
:)


Ülkü çocuklar güneşi selamladılar senin için.


Sevda bu fotoğraf kendi kendisine yüklendi bloğa ha. Senin için çekmişim demek ki :)


Burcu aklımda başka türkü vardı ama onu yakalayamadım. Şimdilik bunu alalım. Fotoğrafa tıkla :)


Tigris, dört teog çocuğuyla gitmiştik tatile dört teog anası, bir akşam fotoğraf makinamla ilgilenen Bora bu fotoğrafı çekmiş. En hoşuma giden de bu olunca sana getirdim :)


Şebnem bu şeker kirpi olur mu bacım. Bir gece yolumuza çıktı. Şeker yüzünü saklamadan da poz verdi :)


Çenebaz şimdilik cırcır böceği getirdim sana ama arayışım sürecek :)


Sade bu ay fotoğrafı da senin. Yanındakiler toz değil bu sefer :)


Ve bu da hepiniz için olsun.


Güzellikler ne kadar uzak görünürlerse görünsünler uzanıp alabileceğimizi unutmayalım hiç diye..

Seviyorum sizi.

Dışarıdan Düğün Sesi Geliyor

Tuhaf bir şekilde sinirimi zıplatmıyor. Sanki herşey yolundaymış da geçen hafta bu zamanlarda hiçbirşey yaşanmamış hissi veriyor.


Küçük bir aydınlık.


Sıradan bir anın dayanılmaz cazibesi gibi.


Neleri özlüyoruz Allahım.


Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar, yeryüzünde sizin kadar yalnızız...


Umutsuzluk Bana Hiç Yakışmıyor

Kendimi toparlamaya çalışıyorum. Bu sefer çok zorlanıyorum.

Dün uçak inişe geçtiğinde bulutların arasına girdik. Sislerin içinde ilerlerken tıpkı kendimi böyle hissettiğimi düşündüm, kaybolmuş gibi. Başımı önüme çevirdim hüzünle.

Bir dakika sonra Bilgiç anne bunun fotoğrafını çekmelisin dediğinde yeniden dışarı baktım.


Umudunu kaybetme dedi sanki hayat bana..

Ama hayat ben umudumu kaybetsem de kaybetmesem de değişen bir şey yok, insanlar birbirine düşman oldukça içim acıyor.

İki Dakikalık Terapi

Sanırım tatile gitmek çocuklar ve benim için büyük şans oldu.

Berbat bir motel odasında dört kadın altı çocuk yakalandığımız o olmayası geceyi saymazsak ( Aslen tirajikomik bir halimiz vardı. Anlatsam gülersiniz kesin de bende anlatacak sizde gülecek hal var mı bilemedim şimdi.) cırcır böcekleri, deniz ve mehtap, çocuklar ve kelebekler derken dünyadan soyutlanıp ruhumu toparlamayı başardım. İyileştirmeyi başaramadım tabi. İnsanın yüreği kanarken ruhu iyileşmiyor haliyle.

Neyse.

Size cırcır böcekleri ve kelebekleri getirdim. İki dakikalık bir mola verin hayata. Aslen hayata açın kapınızı iki dakika diğer her şeye mola verin demek daha doğru olur herhalde.



Hepinize günaydın.

Güneşiniz olsun gönlünüzde...

...

Düşündüklerimin hepsini söylemiş yine Bekir Coşkun. (Şurada)

Boğazımda düğüm yüreğimde koskocaman bir ağırlıkla deniz kıyısında oturup çocukları seyrediyorum. Mutlulukları hüzünlendiriyor beni.


Bir devir batarken hiçbir şey yapamadan izliyorum sanki. Her geçen gün içim daha çok acıyor.

Çok acıyor çok...

Eveet Hemen Hemen Her Şey Hazır

Bir de evimi süpürdüm mü tamamdır.


Şu ağzı açık göze şarj aletimi koyacağım ve benim işim bitecek.

Bence üç kocaman insana altı günlük sadece bu kadar eşya almam bir başarı :D Çocukların bir sırt çantası daha olacak bunlara ek olarak, kendi ıvır zıvırları için.

İnternete mümkün olduğunca az girmek istiyorum ama akşamları bir iki fotoğraf yüklerim belki.

Fotoğraf dedim de siparişlerim geldi aklıma. Genel istek gündoğumları ve günbatımları üzerine. Heheh işim kolaylaştı, o kadar çok gün doğumu batımı fotoğrafım var ki yenisini çekmeme gerek bile olmayabilir :D

Tatile gidiyorum / birinci bölüm yarın sabahın beşinde kalkarak başlıyor. Her tatil olduğu gibi gitmeden yorulan Handan şu köşeciğe kıvrılsam modunda sadece.  Hayır köşeye kıvrılmak istiyorsam ne diye boğuşup tatil planlıyorum o da bir saçmalık ama neyse :)

Neyse anacım, görüşürüz.  Ben yokken etrafın tozunu alın,azıcık havalandırın buraları.

Hoşçakalınız :)

Siparişleri Alayım

Yarın (Yani bugün:) son ütüleri tamamlayıp,yeni aldığım pantolonun bana on beş santim uzun gelen paçasını kısalttırıp ( Uzun paça modası mı var anlamadım, boyum da kısa değil ama bu bir doksan boyundakilere göre mi yapılmış acaba),  Metos'u kulağını göstermek ve Bilgiç'i tırnak telini yenilemek için doktora götürüp ardından da çantamı hazırlayabilirsem, cuma sabahı tatile gidiyoruz.

Geçen senelerden birisinde gittiğim yerden herkese fotoğraf hediye etmiştim (Bakınız). Bu sefer sipariş üzerine çalışacağım.

Pamuk eller klavyeye. Bana neyin fotoğrafını istediğinizi söylerseniz onu çekip yayımlayacağım.  Çok eğlenceli olacak :)

Not:Gecenin büyüsü, sabah serinliği gibi uçuk şeyler isteyin anacım, zorlasın beni azıcık.
Not2 :Pizza Kulesi fotoğrafı da istemeyin tabi kalkıp İtalya'ya falan gidemem şimdi :)

Doğumgünü Pastası mı ? Biraz Açık Fikirli Olabilirsin :)

Doğum günlerinde konusunda illahi cicili bicili kocaman yaş pastalara ihtiyaç yok. Hele ki çocuklar da sevmiyorsa boşuna almaya ne gerek var. 

Eee ne yapacağız diyenlere bizim pastalardan örnekler vereyim dedim.

Ki tabii ki ben hiç anlamam pasta yapmaktan :)


Bu Metehan'ın orman partisinden. Metehan şu anda bile ağzına sürmez yaş pasta. Ben de kek pişirip üzerine çikolata sosu dökmüştüm. Jelibon hayvanlar ve kürdana tutturulmuş ağaç resimleriyle gayet de hoş olmuştu bence :)


Annemle başbaşa kutladığımız bir evlilik yıldönümünde kendimize hazırladığımız pasta. Yarım kavun içine dondurma. Hımm , nefis :)


Dedektif partisinin pastası. Yalova'dayken Gamze bize ıslak kek yapıyordu. Çocuklar da bayılıyordu buna. Kekin üzerini bonibonlarla partiye göre süslüyorduk.


Ben pastadan çok ekler sevdiğim için bu favorim :) Hem hafif , hem pratik hem de çok cici gözüküyor bence.


Bu Any için hazırladığım doğumgünü masası. Pasta klasik yaş pasta  ama bu görüntüyü göstermesem yeniden olmazdı :)


Annemin harika elmalı turtası varken kim ister ki yaş pasta :)


Geçen cadılar bayramında Tezer'in yaptığı pasta. Çocuklar mozaik pasta sevdikleri için mozaik pastayı koni gibi yapıp üzerine şeker hamuru kaplamıştı. Yerken önce hamuru çıkartıp attık tabi :)


Babamız cevizli kek sever, bu da onun pastası.


Evet pasta görememektesiniz. O sene kuş gribi vardı. Pasta kremaları da malum çiğ. Biz de pizzayla parti yapıp mumlarımızı tepsiye dizip onu üflemiştik :)


Metehan'ın cheesecake pastası. Bir senesinde de donatlara kondurmuştuk mumları.


Ve bu yazıyı aklıma düşüren dün akşamki kolaj çalışmam. Geçen gün arkadaşlarıyla kestikleri pastanın yarısı durmaktayken ben de diğer yarısını çilekli mini baton pastayla tamamladım. Böylece hem çikolatalı pasta yemekten kurtuldum, hem de çok güzel gözüktü :D

İyi ki Doğdun Bilgehan

Bizim evin en küçüğü on dört yaşında bir liseli bugün. İnanılır gibi değil.

Oysa yan yana  odalarının kapısında yataklarına bakıp bizim iki çocuğumuz mu var şimdi  dediğimiz gün dün gibi.


Bu küçük çılgın hayatımıza girdiğinden beri hepimizi dağıttı, bambaş bir boyuta geçirip ne olduğumuzu şaşırttı :)

İyi ki de öyle yaptı.

İyi ki de doğurmuşum.


Canım oğluşum.

Hayat seni hep güzel insanlarla karşılaştırsın. Yolun hep açık olsun.

Sağlıklı,huzurlu,mutlu nice nice senelere taklitçi yengecim,  küçük aristokratım, çılgın bilim adamım.

Seni çok seviyoruz :)

Kendini Patlayacak Gibi Hissediyorsan Konsere Git

Ben öyle yaptım netekim.


Beş yakışıklıyı aldım yanıma. Oh :)


Müziği kulağımla,gözümle ve bütün organlarımla dinledim.


Dönüş yolu metronun kapanmasıyla biraz azap halini alsa, Dave konser sonunda trip atıp keyifimizi bozsa ve bugün vücudumda zıplayıp kafa sallamaktan dolayı ağrımayan tek bir nokta kalmadıysa da, iyi geldi.


Bir de eskiden olduğu gibi tek derdimiz birbirimizi kaybetmek ve ayağımıza basılması olaydı.


Her an korku içinde yaşatanların yatacak yerleri olmasın diyor Allaha havale ediyorum.

Son olarak da diyorum ki :

PEACE SELLS BUT WHO'S BUYING