Boşluk-5

Nisan 21, 2015

-Lerzan, hayatım, kapını kilitlememelisin bence. Zaten burada hiç kapatmayız ki biz. Hem ne olur ne olmaz, hastaneden yeni döndün, tek başınasın. Bak hayatını açık kapı kurtardı bir kere..

Tanımadığı yüze bakıp kimsiniz demesine fırsat bulamadan elindeki tencereyle birlikte mutfağa doğru ilerledi kadın.

-Hastaneye de geldim ama ziyaret saati değilmiş. Bir daha da fırsat bulamadım. Oğlanları bilirsin. Sana sevdiğin çorbadan pişirdim. Biraz da pilavla salata var. Aç mısın? Sıcak bunlar hemen otur ye isterden.

Karşı taraftaki sessizliği nihayet fark eden kadın dönüp ona baktı.

- Ah, ne kadar aptalım. Ben Mine, yan komşun. Birbirimize kahve içmeye uğrarız arada. Yani ben sana uğruyorum daha çok evden kaçmak için.
-Beni tanıyor musunuz? Yani özel hayatım hakkında bir şeyler biliyor musunuz?
-Çok değil. Bir tek eski eşin olduğunu biliyorum. Taner miydi. Ben yanındayken aramıştı da oradan aklımda kalmış. Sanırım yeni boşandınız. Akraban var mı bilmiyorum. Evine kimsenin geldiğini görmedim.

Bu arada sofrayı hazırlayıp yemekleri koymuştu. Mutfaktaki rahat hareketlerinden oraya yabancı olmadığı belliydi.

-Bu eşyalar benim değil her halde?
-Yok, Saniye Teyze eşyalı kiraladı sana. Eşinden ayrılınca tayin istemişsin. Eşyalar onda kaldı herhalde.
-Her halde öyle olmuş.
-Haydi gel otur. Tıpkı filmlerdeki gibi oldu valla. Ama orada hep hafızaları geri gelir.
-Umarım.
-Bak ne diyeceğim. Yarın seninle dışarı çıkarız. Etrafı öğretirim sana yeniden, okulu falan görürsün. Zaten küçücük bir yer ya, hemen öğrenilir merak etme.
-Çok iyi olur teşekkür ederim. Yemek için de ayrıca teşekkür ederim.
-Aaa, ne demek, şimdi gideyim ben. Yollara düşecek oğlanlar birazdan. Yarın görüşürüz.

Yediği yemek ve öğrendiği bir iki şey biraz daha iyi hissetmesini sağlamıştı. Hani değişik bir şehirde otele gidersin de ilk gece bir sıkıntı çöker yüreğine gezmeye bile gitmiş olsan diye geçirdi aklından. Ama bir iki güne kalmaz alışır, benimsersin orayı. Bu en zor gece, yarın daha iyi olacak.

Otel odalarında çok mu kaldım acaba diye düşündü hemen akabinde. Beyin nasıl bir işleyişe sahipti ki bazı şeyler tamamıyla kaybolurken bazıları sabit durabiliyordu. Umarım kendimi de kaybetmemişimdir diye mırıldandı. Beni ben yapan şeyleri unutmuş olmam benim ben olmamı engeller mi ki?

Bir anda çok yorgun hissetti kendisini. Eşini, eski eşinin aramak için numarası telefonunda var mı diye bakmak bile zor geldi. Uyusa, bu her şeyin yabancısı olduğu dünyadan biraz uzaklaşsa iyi gelecekmiş gibi hemen yatağa gitmek istedi..

Bu gece en zor gece, yarın daha iyi olacak diye tekrarlayarak çıktı merdivenleri...



Hikâye

Benzer yazılarım

4 Yorum yap

  1. Devamını isterim vallahi , su gibi aktı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her boş anımda devamını düşünüyorum ben de Damla, ne zor işmiş yahu :D

      Teşekkür ederim canım :)

      Sil