Nerde Kalmıştık ?

Temmuz 29, 2013

Evet Rosenborg'da hızlı bir turun ardından yeniden alış veriş caddesine dönüyoruz. Tabii ki ilk işimiz lego mağazasına kapanmadan ulaşmak. Son 20 dakikada da olsa başarıyoruz bunu.


Hiç abartmadık canım :) Eee uzun zamandır para biriktiriliyordu buraya geleceğimiz için :)

Sağ olsun satış yapan çocuk bizi vergi geri alımı konusunda bilgilendirip onunla ilgili bir fiş kesiyor. Bu sayede dönüşte hava alanından para iadesi alabiliyoruz. Yoksa bizim aklımızın ucuna bile gelmezdi bu iş.

Oradan çıkışta bir İtalyan restoranında güzel bir yemek yiyoruz. Aaa o da ne, henüz kapanmamış bir yer daha var. Hem de iki üç blok ötede. Çantaları toplayıp hemen oraya yola koyuluyoruz.


Runde Taarn ya da Round Tower... Burası 1642 de yapılan Avrupa'nın en eski gözlem eviymiş.


Kulenin yanındaki binaya aralardan geçiş var. Burası kilise örneğin.


Daha üst katta da bir sergi alanı var. Ne olduğunu anlamadığımız ama hoşumuza giden bir sergiyi gezdik burada.








Kulenin sarmal yolundan yukarı çıkmak merdivene göre daha kolay. Ayasofya'yı hatırlattı bana ama daha geniş bir daire olduğundan daha hafif bir rampa ile çıkılıyor.


En üst kısmında sanırım bir, bir buçuk kat kadar bir merdiven kısmı var.


Ve da daaammm...


Bütün Kopenhag ayaklarınızın altında..




Buradan Kopenhag'a hoşça kal dedikten sonra ertesi sabah Billund'a gitmek üzere yola çıkıyoruz...

Benzer yazılarım

2 Yorum yap

  1. En cok Metehan'in ilk bastaki resmine bayildim. Oyy yavrum benim, elinde Lego posetiyle nasil da mutlu. Mutluluktan dört köse olmak diye buna denir herhalde:)

    Bir sehri mutlaka böyle bir kuleden, ya da yüksek bir yerden izlemek sart bence. Harika görünüyor Kopenhag.
    Billund icin hazirim, gidebiliriz:)

    YanıtlaSil
  2. Metehan eğer gerçekten çok beğenmezse bir şey almaz, o nedenle de çoğunlukla eli boş döner dükkanlardan, burada hem çok beğendiği şeyler buldu hem de ne zamandır parasını harcamadığından o kocaman şeyleri alabildi , ağzı kulaklarında. O torbayı taşırken her yorulduğunda, "Yoruluyorum ama bu beni çok fazla şey aldığımı düşündürerek mutlu ediyor anne" diyerek gülümsetti beni :)

    Şehir hem düz hem de binalar hep az katlı olduğundan göz alabildiğine manzara vardı, ben de bayıldım Ayşecim.

    Billund'a gittik bile, hadi gel :)

    YanıtlaSil