Matematik Problemi

-... Pizza buyrun.

-Sipariş vermek istiyorum da , promosyonlu birşeyleriniz var mı?

-Orta ya da büyük boy pizza alırsanız ikincisi 4 TL.

-Karışık büyük boy pizza ne kadar?

-28 TL

-Yanına içeceği var mı?

-Hayır, ama ikinci pizza yerine 1 lt kola da verebiliyoruz.

-Tamam ,ondan olsun.


Birazdan pizza geldi. 20 TL ödedim. Yanlış boy mu geldi acaba diye tereddüte düştüm. Yok, büyük boy.

Eeee, ikinci pizza için 4 TL verirken 28 TL olan pizza, kola ile gelince 20 TL mı oluyor? O zaman ben nasıl ikinciyi sadece 4 TL'ya almış oluyorum?

Deve kuşu

Gazete okuyamıyorum. Okuduğum herşey ya içimi acıtıyor, ya sinirleniyorum.

Deve kuşu misali dekorasyon dergilerine gömdüm başımı.

Tıkır Tıkır Tıkır...

İşler yavaş yavaş rayına oturuyor.

Artık bir evimiz var, kira sözleşmemizi yaptık. Haftaya taşınacağız. Küçük, garip düzenli bir ev. (Salonu ortasında. Giriş kısmından yatak odalarına geçmek için salonu kullanmak gerekiyor :) Bakalım nasıl sığacağız oraya :) Şu anda sabah akşam Ikea kataloğuyla içiçeyim :D

Çocuklarımız pazartesi yeni okullarına başladılar. Çok mutlular. Biraz okula götür getir işleri var ama zorunlu yürüyüş oluyor bana. Aksi halde evden dışarı zor adım atardım ben her halde.

Haftaya ölçüp biçip yerleştirme işleriyle uğraşacağız. Severiz biz öyle işleri.

Fakat bugünlerde vitamin falan almam gerek herhalde. Kafam iyice durmuş durumda. Dün anneme inatla kırmızı biber biber diye anlatmaya çalıştığım şey aslında kırmızı soğandı. Bu sabah da Bilgiç'in hırkasının okulda karışmış olmasıyla ilgili uzun bir konuşma yaptıktan sonra Bilgiç oğlum "Ama anne sen ismimi oraya değil ki etiketin arkasına yazmıştın" diyerek beni mars etti. Çocuk hırka falan karıştırmamış meğer :) Bu kafayı acilen toparlamam lâzım.

İşte bizden haberler böyle.

Bütün öğrencilerin, annelerinin ve canım öğretmenlerin yeni okul yılını kutluyorum. Harika bir yıl geçiririz umarım.

Herkese günaydın.

Yüzünüze kocaman gülümseyişler uyandıran bir güne açılsın sabahınız.

Ne Bileyim

Gelip de başına oturamıyorum ya bir sürü yazacak şey vardı o zaman. Şimdi geçti. Sıcağı sıcağına olmayınca olmuyor.

Kıyafetler hurçlarda. Ev dandini. Halılar yıkamaya gittikten sonra bir daha serilmedi. Pek bir taşınıyor havasındayız ama taşınılacak evi daha bulamadık. Bulduklarımız da bizden kaçtı. Okulun açılmasına şunun şurasında kaç gün kaldı.

12 Dev adamla bir müddet mutlu oldum. Memleketin geri kalanıyla o kadar mesut olduğumu söyleyemem. Zaten pazar sabahı bu memlekette yaşamadığımı öğrendim. Ben hayal bir insanmışım, yokmuşum da haberim yokmuş.

Bir evde kirli çamaşır sepetinin dibinin sonsuzlağa uzandığına karar verdim. Kirli çamaşırlar hiç bitmiyor.

İşte böyle bir sabah.

Herkese günaydın.

Harika bir güne açılsın sabahımız...

~~~

Yirmili yaşları yine hatırlıyorum da otuzlu yaşlar pek bir rüzgâr gibi geçiyor...

(Yazar burada "yor" ekini kullanıp, henüz geçmediğinin üzerini vurgulayarak otuzdokuzuncu yaşının kalan son otuzdokuz gününün tadını çıkartmaya çalışmaktadır :)

Yazmak konusunda pek tembelleştim bu aralar :D