Gittik Geldik :)

Şubat 16, 2009

Cumartesi gecesi, hastalığım boyunca biriken 3 makina kadar çamaşırı ütüledikten sonra, bu kadar ütü yapan tatile gidecek kadar da iyileşmiştir diyerek pazar günü yola koyulduk.

Önce Ankara'ya uğramamız gerekiyordu. Ankara'da deniz yok ya orada hep kayboluruz biz. (Gerçi Antalya'da deniz var da ne oluyor, orada da kayboluyoruz, o başka) Sağolsun başkentimin nefis tabelaları da bir bilgi cimrisi ki. "Kardeşim ben gelmişim memleketin başka ucundan ne bileyim Batıkent'e gitmek için Sincan yoluna sapacağımı, elin mi kırılır oraya Batıkent de yazarsan." diye söylenerek bir saat sonra gideceğimiz yere vardık.

Ertesi gün kendimizi dağlara vurma günüydü. Ama yollar hâlâ çok komikti. Yaklaşık 20- 30 km kadar "Bozuk yol, 2 km" levhalarıyla karşılaştık. Herhalde bozuk yol 30 km levhasının bitmesine karşılık ellerinde bol miktarda bozuk yol 2 km levhası kalmıştı da onları kullanmışlardı :) Bir de döneceğimiz yolun bizim yönünde değil de ters yönünde işaret olması bayağı mantıklıydı doğrusu. Giden bulur, geri dönenlere de şimdi oradan geliyorsunuz diye biz haber verelim bari demişler :)



Neyse, nihayet, gideceğimiz yere ulaştığımızda, kar, ağaçlar, kar, ağaçlar, kar... Bizi dinlendirdi. Hemen kendimize kayak kıyafetleri, kayaklar falan ayarladık. Gelgelelim telesiyej tesisin bayağı dışında, çocuklara kayak öğretilen yerde ise hiçbirşey yok, kayakları sırtlayıp yukarı yürüyorsun. Çocuklar desen, mız mız da mızmız. Akşama dağ, kar, ağaç üçgeninin bana yettiğini, kayakla hiç işim olmadığını anlamış bulunuyordum. Hele 15 yaş altı çocuklara kayak kaydırmaya çalışmanın tam anlamıyla bir işkence olduğu, üstelik de ne gerek olduğu gibi kavramlar kafamda dolanıp durmakla kalmıyor aynı zamanda söylenme suretiyle dışıma da taşıyordu :)


Üçüncü günün sonunda kıskanç bir insan olduğumu fark ettim. Milletin küçücük çocukları kaymaya başlıyordu da benimkiler nasıl kaymazdı. Neyse sonunda yaka paça kar sapanı kaymayı öğrendiler de içim rahatladı biraz.




Aslında öğrendiler de ne oldu, başları göğe mi değdi? O da ayrı bir soru tabi. Kim, neden bu kayak denilen gereksiz şeyi icat etmiş? Ve biz bir sene boyunca zırnık spor yapmayan ikinci gençliğindeki insanlar, ne sanıyoruz, bir anda atletik mi olucaz? Hem bin bir alete çık yukarı, kay aşağı, çık yukarı , kay aşağı. Eeee? İki kere zirve yaptım da aşağı nasıl indiğimi ben bilirim. Kolum, bacağım, her yerim ağrıyor. Neyse, neyse.


Oteli çevreleyen ağaçlar orada kaldığımız süre boyunca bizi izlediler sanki. Uzuuuuun çam ağaçları rüzgârla bir sağa bir sola sallanarak mütemadiyen bize bakıp bizim hakkımızda konuşuyor gibiydiler.

İşte böyle bir tatildi.


Dönüş yolu bol yağmurlu, az parçalı bulutlu, nefis gökkuşaklı falan geçti. Uzun uzun anlatırdım ama ay sıkıldım, bu kadar uzun yazmaya alışık değilim ben :)






Şimdi evde biraz dinlenme zamanı :)

Herkese günaydın.

Nefis bir haftaya açılsın sabahımız...


A Fistful Of Dollars - The City of Prague Philharmonic Orchestra & Chorus & Crouch End Festival Chorus

Benzer yazılarım

9 Yorum yap

  1. Ne güzel bir değişiklik olmuş ya, niye söyleniyorsun. çocuklarda öğrenir zamanla, aslında çok eğlencelidir ama çocuklarla bilemicem tabi. bir daha kine buraya gelin, davraz dada var o olay, gerçi daha gidemedim ama, beraber eğleniriz olma mı hocam :))

    bu arada sana uzun gelse de yazın süperdi, ağaçların dedikodusuna da bayıldım demem lazım.

    YanıtlaSil
  2. Handan ya, biz niye seni izleyemiyoruz?

    YanıtlaSil
  3. Yok ,iyi oldu Jade, tembellik yaparak bir kenara anı biriktirilemiyor değil mi? Teşekkür ederim.

    Beni neden izleyemiyorsunuz ? Bloğu izleyenler kısmı koymadığım için mi?

    YanıtlaSil
  4. Bu fotoğraflara bayıldım. Ne güzel bir tatil olmuş bembeyaz. En kötü gününüz böyle olsun, darısı başımıza inşallah :))

    YanıtlaSil
  5. http://yesimegeldiler.blogspot.com/2009/02/haaaandaaaaan.html
    bana bakarmısın handaaaan...

    YanıtlaSil
  6. Waww süper bir kaçamak olmuş , kaymışsın işte fena mı olmuş :)

    Hem biz daha kar bile görmedik ... Uludağa çıkmak şart oldu yanii

    YanıtlaSil
  7. Aminnn, darısı başınıza Owl :)

    Jade, sen beni güldürdün Allah da seni güldürsün:) Teşekkür ederim :)

    Eh, burnunuzun dibinde bir dağ var, değerlendirin bence de Özii:)

    YanıtlaSil
  8. niye yok işte, onu soruyom yahu?
    fobik misin yoksa izlenme konusunda :DD

    YanıtlaSil
  9. Ooo ben bunu kaçırmışım tembelliğimden. İmrendim size valla ne kadar güzel bir h.sonu geçirmişsiniz. Manzaralar da süperdi. Maşallah ailenize nazar değmesin...

    YanıtlaSil