Yağmur Yağıyor....


Sabahtan beri hiç aralıksız yağmur yağıyor. Şimdi gidip bakkaldan en kalorili çikolataları alacağım. Çayım demlendi sayılır. Perdeyi açıp, pencerenin önünde yağmur keyfi yapacağım :)

İsteyen gelsin :)

Oğluşlarım anneannelerinin yanına tatile gittiler :) Büyümüşler de bizden ayrı tatile giderlermiş.

Ev bir sessiz, bir sessiz.

Bir yanım "Oh, kafanı dinle, sen de tatil yap." diyor. Diğer yanım özlüyor.

Konuşarak anlaşabiliyor muyuz gerçekten?

Kışta Bahar Kaçamağı

Pazar günü havayı güneşli görünce hadi sahile sucuk ekmek yemeğe gidelim dedim. Sahilde sitenin küçük bir yeri var. Mangal yapabiliyoruz. Hem yeşil, hem mavi.


Can mangalla boğuşurken ben biraz çevrenin keyfini çıkarttım. Deniz nefis gözüküyordu. Zaten geçen yazdan içimde uktedir son denize girememiş olmam. Kokusunu içime çektim biraz.



Biz kar yağsın diye beklerken bunlar nereden çıkmışlar bilmem :)



Abimiz kitabıyla güneşte keyif yapıyor.



Haydutumuz ağacını bulmuş onunla ilgileniyor :)



Eeee, başka lafa gerek yok bundan sonrası malum :)


Çok çalıştık...
Çıktık oynadık...
Heyecanla bekledik...

İkinci olduk...
Aferin bize :)

Efelerin Efesi :)

Geçen aylarda Metehan'ı folklor kursuna vermiştik. Benim abi oğluşum kitap okumayı sever en çok, oyun oynarken bile hep hakem olur. Folklor onun için hem sosyal bir ortam olur hem de spor diye düşünmüştük.

Bu akşam folklor yarışmasına katılıyor. O kadar heyecanlı ki :) Yerinde duramıyor.

Biz de keyifle onun heyecanını paylaşıyoruz.

Herkese günaydın.

Pırıl pırıl bir güne açılsın sabahımız :)

Not:Bu arada folklor çok güzel kas çalıştırıyor. Bir kursa da ben mi yazılsam diye düşünmüyor değilim :)

"

Şimdi ben önce poğaça, sonra makarna, sonra parmak kukla yapmaya gidiyorum.

Annelik böyle birşey işte :)

Herkese günaydın.

Tatlı sürprizlerle dolu bir güne açılsın sabahımız :)

Lay Lom :)

Bugünlerde pek mutluyum, yapmak istediğim şeyler var :)

Bir kere çocuklarımla ilgili bir hatıra defteri hazırlamak istiyorum. Doğumlarından itibaren sağda solda sakladığım belgelerini, yazdığım notları bir araya getirip şu srapbook dediklerinden yapsam diyorum.

Bir de takvim fikrim var. Uzuun bir çalışma olacak ama bitirebilirsem çok güzel olacak. Ay önce başlamam lâzım :)

Hımm. Son olarak da ALES sınavına girmeye karar verdim. Geçen gün en son sınavıyla kendimi deneyeyim dedim. Sayısal birin 40 sorusundan 1 yanlışım çıktı. Sayısal ikinin yarısını bitirdiydim (uykum geldi de gerisini bıraktım) onlar da tam doğru. Mutlu oldum. Önce sınava bir gireyim. Belki sonra beni kabul eden bir üniversite de bulurum bir gün :D

İşte böyle.

Dün gece "Esaretin Bedeli"ni bilmem kaçıncı kez seyrederken adamın bir sözü çok hoşuma gitti:

-Otobüste giderken çok heyecanlıydım. Yerimde duramıyordum. İşte bu , yepyeni bir bilinmeyene doğru hareket eden özgür bir insanın hissedebileceği birşeydi.

(Sözün aslı tam olarak böyle olmayabilir, aklımda kaldığı kadarıyla yazdım)(Hah buldum : I find I'm so excited, I can barely sit still or hold a thought in my head. I think it's the excitement only a free man can feel, a free man at the start of a long journey whose conclusion is uncertain. )

Herkese günaydın.

Nefis bir haftaya açılsın sabahımız...

Mim

Mimlemişti Owl beni, bir türlü fırsat bulamamıştım yazmak için :)

Benim favori mekânlarım nelermiş bakalım.

Öncelikle çocuklar yattıktan sonra loş bir ışıkta salonda tv karşısındaki yerim en dinlendirici yerlerden birisidir benim için :)Tv nı kapattıktan sonra da bir süre sessizliğin tadını çıkartırım.

Sonra balkonum. Her fırsatta kendimi attığım :) Bir de bahçedeki masa başı çok güzel oluyor. Yaz akşamları, bahçemizi sulayıp çapaladıktan sonra orada çay keyfi .




Ayrıca benim için çok özel yerlerin içinde saymadan geçemeyeceğim annemlerin yatağı var, dünyanın en dinlendirici huzurlu yeri :) Sabah kendi yatağımdan çıkıp çocukları anneme bırakarak onun yatağına kıvrılmak kadar güzel birşey olabilir mi? Veya öğleden sonra, uyku bastırınca yatakodasından çok kütüphane havasındaki odaya gidilerek yatağa gömülüp sağdan soldan bir kitap alınarak gözler kapanana kadar okunur, sonra tıpkı ilk gençliğimdeki gibi diye düşünülerek uykuya dalınır :) Annesinin kızısı olunur. Çocuklar da benim değil onun torunları :D

Eee, kapının dışına çıkarsak en sevdiğim mekân arabanın sağ ön koltuğu. Can'la elele tutuşup sevdiğimiz müzikleri sonuna kadar açıp yollar bizi nereye götürürse oraya gitmek. Arada arka koltukta 3. Dünya Savaşı çıksa da hep beraber uzun yola koyulmak . Yeni yerler keşfetmek.

Tabi bu arada kopamadığımız eskilerimiz de var.

İzmir'de Bostanlı sahili. Her zaman nezih, cıvıl cıvıl. Yaz akşamlarının sıcağında serin.




Eski Foça. Sahili. Evleri.

Çeşmenin denizi...

Boğaz vapurunun üst arka açığı. Yaz, kış, her daim.

Antalya'nın orman tarafı. Gizli küçük dereleri, şelaleleri.


Oooo, daha neler neler çıkar biraz daha düşünsem.

Ortaköy, hatta Beşiktaş'tan Ortaköy'e giden güzel yol.

Beyoğlu, İstiklâl Caddesi.

Karda Uludağ.

Kaz dağları.

Bodrumun sakin kıyıları.

Bir de elimde sıcak çayım, yanımda sevdiklerimle birlikte huzurlu olduğum heryer :)

İşte benden bu kadar.

Bugün yaşasın Cuma.

Nefis bir haftasonuna açılsın sabahımız :)

Üşengeç

Oooo perşembe olmuş bile. Valla ben de bilmiyorum ne yaptığımı bu hafta. Bir ara oğluşların oyuncak dolabına daldım sonrasını hatırlamıyorum.

Aslında Owl beni mimlemişti onun yazısını yazacaktım. Yarına kaldı artık. Bugün üzerimde bir üşengeçlik var ki sormayın gitsin.

Ay hadi gidip kendimize bi kahve yapalım bari de enerji olsun azıcık :D

Haa, bu arada, Kürşadcım isteğin şarkı şurada canım :)



Sen benim ilk oğluşumsun :)

İlk kucağımda taşıdığım bebeksin.

İsmini koyduğum ilk insansın.

Sulu bisküvi yemeklerimi yiyensin.

Bana cetvel alansın.

Biricik kardeşimsin.

İYİ Kİ DOĞDUN ÖMER KÜRŞAD.

Seni çok seviyorum.


İşte şarkın burada :)

Sen benim arkadaşım, sırdaşım, herşeyimsin.

İyi ki doğdun anneciğim.

Daha nice sağlıklı, huzurlu, mutlu, harika senelere ...

Bak senin için ne buldum. Bilgisayarının sesini aç :)

~

Yılın ilk pazartesisi ne olur?

He canım, yediğim onca şeyden sonra tartının ibresi gözlerimi yuvalarını fırlatınca yılın ilk pazartesisi olsa olsa rejim pazartesisi olur :)

Çok azimliyim.

Bu şarkı bana olsun :) Kıza baktıkça iştahım kesilir belkim :)

:)


Yılbaşında, evdeki tüm düzenlemeler çocuklar içindi.

Ağacın altında çekiliş için aldığım hediyeler bile onların zevkine göreydi. Tabi çekiliş anına kadar dayanabilmeleri için sevdikleri dergileri de yerleştirdim ağacın altına. Bir de şemsiye çikolataları geceyarısına kadar kurtarmak için şekilli çikolatalar astım üzerine :)
Sofrada her türlü abur cubur vardı küçük beylerin hoşuna gidecek. Yemeğin sonunda hemen çekilişimizi yaptık. Not defteri, post-it, çikolata, kalem, çizgifilm vs vs :) Sofrayı birlikte topladık tıpkı birlikte kurduğumuz gibi. Ben bulaşıklarla ilgilenirken onlar da bir film bulmuşlar. Mısır patlatmak farz oldu tabi :)
Ardından tabi ki tombala oynadık. Bilgiç'in bozuk paralarına kıyamayacağı anlaşılınca biz de çinko ve tombala yapanın diğerlerine ceza verdiği yeni bir tür bulduk. Can yeni yıla bayağı formda girdi. Mekik , şınav çekenler, göbek atanlar, yerde sürünenler. Çok eğlendik :)
Geceyarısına doğru apartmandaki komşuların kapısına birer kupa ve çikolata asarak zillerini çalıp kaçtık :) Birazdan onlar da tatlı getirdiler :) Bu arada çocuklar Noel Babanın getirdiği hediyeleri buldular odalarında. Heyecanla paketleri açtılar :)
Sonra hep birlikte giyinip kendimizi dışarı attık. Şampanya patlatıp tatlı yiyerek hep birlikte yeni yıla girdik :)
İstiyorum ki ilerde çocukluklarını düşündüklerinde içleri sıcacık olsun oğluşlarımın. Yeni yıl geldiğinde hep o heyecanı hatırlasınlar. Çünki ben hep hissediyorum kendi küçüklüğümü düşündüğümde o sıcaklığı. Hayatın en zor anlarında , soğuktan buz kesmişken, içim sıcacık oluyor .

Kendime Not

Kendinden habersiz olan densizleri insan yerine koyup sinirlenme.

Görmezden gelmeyi öğren.

Bak başın ağrıyor, boğazın acıyor şimdi.

Değer mi?

Güzel şeyler düşün.

Hayır ya katil olucam ya nirvanaya ulaşıcam.

Ya da bir yerime inme inecek .

Ben B şıkkını alayım:)